Düşünce ve kanaatlerin oluşmasında en önemli etkenlerden birisi medyadır. Özellikle genç beyinler üzerinde büyük etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Televizyonlarda yayınlanan diziler ve burada işlenen konular halkın eğilimlerinin de göstergesi oluyor. Çünkü hangi senaryo çok izlenirse genelde işlenen konularda aynı oluyor. Burada yaratılan algılar ve kurgular genç bireyler üzerinde etki yaparak hayatı yorumlama biçimlerinin ve kişiliklerinin oluşmasına katkıda bulunmaktadır.
İnsanlar dizilerde ve filmlerde yaratılan karakterleri kendi yerine koyup kendilerine onlardan bir pay çıkararak rol model olarak seçebilmektedir. Zengin iş adamı, güçlü kabadayı, yakışıklı çapkın genç, ağır abi rolleri, entrika, hile, aldatma, mafya, öldürmeli vurdulu kırdılı senaryolar vb. örnekler çoğaltılabilir. Gerçekle kurguyu ayırt edemeyen birtakım kişiler bu rollerden etkilenip hayatı yanlış yorumlayarak, olumsuz örnek teşkil edebilecek davranışları gerçek hayatta da uygulama yoluna gidebilmektedir. Bu da yasadışı olaylar, cinayetler, birbirinin boğazını sıkmaya çalışan kavgacı, iletişimi bozuk kitleler oluşmasını sağlıyor. Ülke de bu tür olaylar o kadar çok artıyor ki gündüz kuşağındaki TV programlarına malzeme oluyor. Kim kimi aldatmış, kim kaçıp gitmiş, bilmem ne kişi eşinden neden ayrılmış. Bir genç genç kız neden tacize uğramış, kimler tarafından katledilmiş gibi konular yine aynı medya organları tarafından reyting uğruna işlenmektedir. İnsanların gerçek hayatı tanımalarına katkıda bulunuyor gözükseler de olumsuz örnek olabilecek davranışları da genç beyinlere empoze edebilmekteler. Medyanın yarattığı algı mühendisliklerinin kitlelerin davranışları üzerinde çok büyük etkiye sahip olduğunu düşünüyorum.
Bilmem ne ünlü nereye gitmiş, kendine ne almış, hangi giyisiyi ona çok yakışmış tarzındaki magazinsel konular güncel yararlı konulardan, tarih programları ve öğretici belgesellerden daha çok konuşuluyorsa insanların beyinlerinin yararlı bilgiler yerine yararsız bilgilerle doldu olduğunun kanıtıdır. Tabi aile içi dayanışmayı, sevgiyi, bağlılığı anlatan yararlı programlar ve diziler de olabilir. Ancak genel olarak gördüğüm reyting uğruna yanlış algıların topluma empoze edildiğidir. Burada bir kısır döngü söz konusu. Halkın ilgi alanı neyse medya da gelirini artırmak için halkın ilgi duyduğu konuları işlemeye çalışıyor. Medya halktan halk medyadan etkilenir hale geliyor. Medya organı ise gelirinden feragat etmemek için bazı iğrençlikleri konu diye topluma empoze etmeye devam ediyor. Özellikle küçük çocukların bu tür TV programlarından ve dizilerden uzak tutulması gerektiği düşünüyorum. Psikoloji, kişisel gelişim, gerçekle kurguyu ayırt etmelerine yardımcı olabilecek kitaplar ve programlara yönlendirilmeleri gerekiyor. İnternette dolaşan bilgi kirliliği yaratan çöp konular yerine onlara daha yararlı bilgi verecek sitelere ve eğitim programlarına ilgi duymaları sağlanmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder