Hurriyet Spor

Bumerang - Yazarkafe

Toplumsal çürüme ve kıyamet alametleri

 

 1-İşlerin ehil olmayanlara verilmesi


Sırf örgütlenme kadrolaşma adına, devlet yönetimde ve diğer iş pozisyonlara ehil olmayan kişilerin getirilmesidir. Hak eden değil de yandaş ve iltimas sahipleri makam sahibi olurlar. Devletin yönetimine halkın en şerlileri ve fitneci başları seçilir. İşler torpille(iltimasla) yürümeye başlar. Adam kayırma, ahlaksızlık ve hazırdan kazanma had safhaya ulaşır.

 

 

2- Ulemanın Susturulması Ahmakların Konuşturulması


Halkın ileri gelenlerine, eli kalem tutan bilim adamlarına ve doğru söyleyenlerine karşı muhalefet ve itibarsızlaştırma projeleri yürütülür. Aydınların yaptığı uyarılar, şer sisteminin, menfaat düzenin bozulmasına sebep olacağından dolayı onlara sürekli karşı duruş sergilenir. Her türlü felaketin altında cehalet vardır. Bilirkişiler halkı uyararak onların uyanmasını ve gerçekleri görmesini sağlarlar. Şerciler halkın cehaletini, gafletini, ahlaksızlığını, menfaatçiliğini kullanırlar. Nerede yalaka, özel tutulmuş, alanında bir doktrine ve uzmanlığa sahip olmayan kimseler fetva vermeye, halkı yanıltmaya başlarlar. Fitnelerin ve komplo teorilerinin üretilmesine yardımcı olurlar.

 

3- Dürüstlüğün cezalandırılması ve ahlaksızlığın artması


Nerede iyi niyetli kimse varsa ezilen tarafta yer alması, gaddar, çevresine ve makamına güvenen ahlaksız zalimler tarafından kenara itilmesi ve cezalandırılmasıdır.

Ahlaklı kimselerin alanında yükselmesi engellenir. Gücü yeten yetene sistemi kurulur. Dürüst insanların makamında yükselmesi ve kariyerinde ilerlemesi engellenir. Namussuz kimseler el üstünde tutulurken namuslu olanlara leke sürülür. Fitne ve riyakarlık pirim yapmaya başlar. Menfaati olmadan insanlar diğer insanlara selam dahi vermez hale gelirler. İkiyüzlü fesad kimseler akıllı, zeki ve başarılı kabul edilir. İçten pazarlılıklı olmayan özü sözü bir kimselere enayi ya da bön muamelesi yapılır. Düzen adamları, kepaze, madrabaz, ciğeri beş para etmez adamlara övgüler düzülür. Adalet ve hukuk sistemi tarafsızlığını yitirir, kişilere göre işler hale gelir.

 

4-Yetim hakkı ve kamu hakkı yemek


Sosyal fayda amacıyla toplanan tüyü bitmemiş yetimin hakkını kendi çıkarları ve yandaşları için kullanmak. Devlet imkanlarıyla zenginleşmek.

 

4- Zulüm etmek ve zulüme seyirci kalmak


Zulüme destek olmak, gücü yetmeyenlerin mazlumların ezilmesine rıza göstermek. Dilsiz şeytanlık yapmak.

 

5- Doğayı rant uğruna katletmek


Para uğruna yeşil alanları, ağaçları, dereleri  kurutmak, havyanların neslini tüketmek. Atmosfere sera etkisi yayan gazlar salmak.

Sonuç mevsimler ve iklimler değişiyor. Doğa, seller, sıcaklar, depremler şeklinde intikamını almaya başlıyor.

 

Sonuç olarak takdiri ilahi bu bölgeleri savaş, terör, yoklsulluk, eziyet, doğal afetler şeklindeki olaylarla ıslah etmeye çalışır. Düzelmemekte ısrar edenlerin helak edileceği ve azaba çarptırılacakları dini kaynaklarda yer almaktadır. Bunlar bazen bir ülke, bazen kavim, ya da herhangi bir topluluk olabilir.

Allah zalimlerin cezasını başka zalimler eliyle verecektir.

Yaşamla ilgili değişmez kurallar ve gerçekler

Yerçekimi nasıl bir doğa kanunu ise, tabiatın kanunlarını belirleyen ilahi güç yaşamımıza aynı şekilde müdahale ediyor. Farkında olalım ya da olmayalım bilmemiz gereken bazı kurallar:

-Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Yaptığınız her fiil size geri döner. Kısascası eden ettiğini bulur(olumlu ya olumusuz anlamda).

-Kötülük eden aslında kötülüğü kendine eder. İyilik için de durum aynıdır.

- İnsanlara sistematik ve devamlı kötülük (fasıklar, iflah olmazlar) yapanlar , hem dünya hem ahiret hayatında sistematik kalıcı azaba uğrayacaklardır. Çünkü ruhu şeytanlaşmış bu kimseler günah işlemekten, zulm etmekten sıkılmamakta, utanmamakta ve Allah'tan korkmamaktadırlar. Nefis emmareleri ve egoları köütlüklerini kendilerine hoş gösterir. Başkalarının acı çekmesinden zevk alırlar. Fakat gerçek kötülüğü kendilerine yaptıklarını bilmezler.

-Gülerek günah işleyenler ağlayarak cenehenneme girer. Hadisi şerif

- Merhamet etmeyene, merhamet edilmez. Hadisi şerif

 

 

Zayıflamaya yardımcı yağlar

Eğer zayıflamaya çalışan biriyseniz bazı sağlıklı yağlar size yardımcı olabilir ve bunları sevebilirsiniz.
İnanın ya da inanmayın kendinizi her türlü besinden mahrum etmeniz gerekmiyor.



"Tüm besinler aşırıya kaçmadan güzel bir egzersiz kombinasyonuyla zayıflamaya yardımcı olur."   New Haven Ünviversitesi'den  diyetisyen Amy Plano böyle diyor.

Sağlık diyetler ara sıra az da olsa sağlıklı yağlar içerebilirler. Omega3 yağ asitleri(balıklar, ceviz ve fındık tarzı kuruyemişler) , zeytinyağı, soya fasulyesi, keten yağı bahsettiğimiz sağlıklı yağlardır. Yanlış bilinenin aksine buna benzer yağları ölçülü olarak diyetinize eklemek sağlıklı zayıflamaya yardımıcı olur.

Sağlıklı yağlar direk olarak zayıflamanızı sağlamasa bile kilo vermede yardımcıdır.

Bazı sağlıklı yağlar


1- Rafine olmayan organik Hindistan cevizi yağı


 

Bu yağ lorik asit ve normal oranda yağ içerir. Yeşil sebzelerle birlikte ve fırında tereyağı yerine ikame edilebilir.

2-Ceviz


 

Omega 3 yönünden zengin bu meyveyi sabah yulafla birlikte az miktar tüketebilirsiniz. Siyah çikolatalara hatta salatalara ekleyebilirsiniz.

3-Avakado


 

 

Bu meyve aynı zamanda Tip2 diyabetin oluşma riskini azaltmaya yardımcı olabilir. 1/5 oranında bir miktar servis edebilirsiniz.

3-Kafesde üretilmemiş organik yumurtalar


 

Yüksek protein ve omega 3 kaynağı yumurtalar kahvaltıların vazgeçilmezi olmuştur. Yeşil sebzelerle birlikte katı olarak vs tüketilebilir.

 

 

 

Allah'ın lanetine uğrayan zalimler

Tarihte helak edilimiş, lanet edilmiş ne kadar topluluk varsa ortak özellikleri zalim olmalarıdır. Ortada üçüncü kişilere ait hak ihlali varsa bizim inancımıza göre affedilemez bir durumdur.

Araf Suresi 44. ayette Allah cehennemdekilerin vasfını anlatıyor. "Zalimler".

"Cennetlikler cehennemliklere: 'Biz Rabbimizin bize vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördük siz de Rabbinizin size vaad ettiğinin gerçek olduğunu gördünüz mü?' diye seslenirler. Onlar 'Evet' derler. O sırada bir seslenici 'Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir' diye seslenir." Araf 44

Elinizle, ya da dilinizle kime zulm etmişseniz bunun sorumluluğun büyük olduğunu, mutlaka karşı tarafa bir şekilde ödenmesi gerektiğini, insanı ateşe götüren bir durum olduğunu anlamalıyız.

Fiziksel olarak işkenceden, maddi ve manevi anlamda yapılan eziyetlerin tamamı zulüme girer. Kalabalığına ve kaba kuvvetine güvenip başka insanlara fiziksel olarak saldırmak, öldürmek, insanları dilleriyle itibarsazlıştırmak kısacası diliyle sokmak.

Unutmayın kime olumsuz anlamda hakkınız geçtiyse gerçekten endişelenin. Gerekirse bu hakkı ödeyin ya da hellaleşin. Bu dünyada olmazsa diğer alemde bu hak boynunuza büyük bir kambur olarak kalır.

Zulüme uğradım diye üzülmeyin. Kimden kötülük gördüyseniz bekleyin. İntikam almaya gerek yok. Cezasını siz verirseniz, bundan siz de zarar görürsünüz. Allah verirse ki haklıysanız verir o zman, gerçekten bekleyin, her şeyin bir zamanı vardır. Affetmek içinizden geçiyorsa affedin. Ama bilin ki mazlumun bedduası asla red olunmaz. Hayat kuralıdır. Nasıl öleceğim diye düşünmek bile yeter. Bu kimselerin nasıl yaşadıklarına ve öldüklerine bakın. "Ya bir yığın adam var her şeyi yapıyor, asıyor kesiyor, keyfi yerinde". Niye hep zalim kazanıyor gibi gözüküyor. İyi insanlar, sıkıntı ve belalarla sınanır, olgunlaşması ve farkındalık kazanması sağlanır. Gafletten uyanması içindir belki. Burada hesap görülsün diye diğer alemde yanmasın isteniyor olabilir. Zalimlere gelince, onların mutlu gözükmeleri,  keyfiyetlerini ilan etmeleri Allah'ın umursamazlığından değildir. Vazgeçtiği ve lanet ettiği kimseyi o ana kadar sınavda tutmaktır. Dünya sınavsa herkes rolünü oynayacak. Role müdahele olursa tercihler ortaya çıkmazdı. Bin yıl yaşasalar, bin yıl bir kötülüğü başkalarına yapanlar yine bin yıl daha yaşasalar değişmeyeceklerdi. İşte bu yüzden "halidine fiyha" ebedi kalırlar denilirken insanın değişmediği için cehennem ateşi de değişmeyecektir.

Eşine, iş arkadaşına, komşusuna, akrabasına zulüm eden ne kadar aşağılık insan varsa bunun bedelini ödeyecektir.

Her iyilik aslında kendinizedir, kötülük de kendinizedir. Bir kimseye zulm edip kalbiniz bundan ferahlık duyuyorsa buna ağlamalısınız. O kötülük size bela, musibet olarak dönecektir.

Bilek gücünüze güvenip bir insana saldırmak sonra da "dövdüm", bak hakkından geldim diye biraz ağır olacak ama şerefsizce bir bakış açısına sahip olan kimse kazandım sansa da kaybediyor. Hani birisi size saldırır da mecbur kalır kendinizi korursunuz. Ama trafikte eline demir çubuk alıp, çevresine güverenerek basit meselelerden başkalarına zulmedenler büyük günah işlemektedirler. Elinizden geldikçe işi diyalogla halledin. Halledemiyosanız hukuk halletsin. Onlar halletmiyorsa Allah'a ısrmarlayın çünkü kulun adaleti şaşsa bile onun adaletinde küçük bir oynama dahi olmaz.

 

Türkiye'nin en önemli sorunu hangisi?

Sizce Türkiye'de ne değişmeli, hangi konulara daha ağırlık verilmeli? Kurulursa yeni hükümet ne için çalışmalı?

Doğal olarak seçmenin oy vererek, güvenoyu verdiği kişilerden beklentilerinin yanında vekillerin temsil ettikleri kitlelere karşı sorumlulukları var.  Sizce odaklanması gereken konu hangisi?

[poll id="10"]

Çoklukla ve servetle övünmek

Sayıca fazla olmak, etrafınızda sizin gibi düşünen kişilerin çok olması, başka gurup ve kişilere karşı güçlü gözükmenizi sağlasa  bile sizi onlardan üstün kılıyor mu? Tüm bunlar doğru yolda olduğunuzun göstergesi midir? Dinler tarihine bakarsanız Mekke Müşriklerinin sayısı da Müslümanlardan fazla idi. Ad ve Semud kavimleri varlık içerisinde yüzüyordu. Güvendikleri kalabalıkları, liderleri ve servetleri vardı.  Sahip oldukları imkanlarla övünüp şımardılar. Diğer kimseleri küçük görüp onlara zulmediyorlardı. Peygamberlere inanmayıp sonunda helak oldular. Hala günümüzde askeri gücüne güvenerek, başka topluluklara zulmeden, kendi ırklarını üstün gören zalim kimseler var. Allah'ın en büyük laneti zalimleredir. Peygamberimiz  hadisinde "bir insanı öldürmek bütün insanları öldürmek gibidir" diyor. Haksız yere insan öldürmenin en büyük günahlardan biri olduğunu söylüyor.



Demek ki üçüncü kişilerin haklarını gasp eden, bunun için örgütlenenler, hangi kılığa girerlerse girsinler, kalabalıkları, meclisleri, askeri güçleri, servetleri onları güçlü kılmayacaktır. Onların doğru olduklarını göstermeyecektir.

"Sonra Allah, resulünün üzerine de müminlerin üzerine de sükûnetini indirmiş, ayrıca sizin görmediğiniz orduları göndermiş de küfre sapanlara azap etmişti. Kâfirlerin cezası işte budur."

Tevbe 26


Ayette görüldüğü gibi sayıca az olan müminlerin Allah'ın yardımıyla galip geldiği görülüyor. İslam dinin affetmediği iki büyük günah "İNSAN HAKKI VE ZULÜMDÜR".

Aklını işletmeyen, başkalarına zulmedenler hangi güce sahip olursalar olsunlar Allah'tan güçlü değildirler. Silahları ve kalabalıkları kendilerini mazlumların beddularından kurtarmaz.

Bakara Suresi 153. Ayette "Allah sabredenlerle beraberdir" diyor. Allah kimle beraberse güçlü olan odur. Hariciler görünüşte çok ibadet eden müslüman gözüken bir topluluktu. Gerçek müslümanlara düşmanlık yapmışlar. Hz Ali'yi sırtından hançerleyip şehit etmişlerdir. Yine oğlu Hz Hüseyin Emeviler tarafından Kerbela'da şehit edilmiştir. Onlar da kendilerini müslüman addeen bir topluluktu. Ama servet, makam ve saltanat sevdasıyla islamın getirdiği sosyal adaletten rahatsız idiler. Kabilecilikleri ve itibarları zarar görür diye düşünüyorlardı. Çünkü islam şımarıklığı, köleliği, başkalarını ezmeyi reddedidiyordu. Bakın hala Orta Doğu'daki zulme. Bunların hiçbiri islama mal edilemez. İslam dini asla zulme rıza göstermez. Yani cübbe giymek, sakal bırakmak, çok ibadet yapmak kişinin itikadının doğruluğunu göstermez.

Kafa sayısının fazla olması, çok taraftarınızın olması sizin nitelikli bir çoğunluk olduğunuzun kanıtı değildir. Müslüman coğrafyaların nitelikleri:

1- İlimden ve medeniyetten geri olmamak

2- Zulmetmemek

3-Başka toplulukların imreneceği örnek yaşama sahip olmak

"Allah'tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!" (Ankebut 41)


Diyabetin(Şeker Hastalığı) nedenleri?

Aldığımız besinler bağırsaklarda parçalanarak glikoza dönüşür, kana taşınan glikoz insülin yardımıyla hücrelere iletilir.

Diyabet, pankreasın yeterince insülin üretemediği veya bu insülini gerektiği kadar kullanamadığında  oluşur.

Pankreasın hiç insülin üretemediği duruma Tip1 diyabet denir. Bu aşamada dışarıdan insülin takviyesi zorunlu hale gelir.  Açlık kan şekeriniz 125 mg ve üzerinde seyrettiği durumlar  diyabetik olduğunuzu gösterir.  Moralinizi bozmadan gerekli önlemleri almalısınız. Senede en az 1 kere kan şekerinizi ölçtürmeniz gerekir.

Diyabetin oluşmasında genetik faktörler, yaşam tarzı ve beslenme gibi faktörler rol oynamaktadır. Aileden gelen kalıtımsal etkiler diğer aile bireylerinde şeker hastalığı görülme riskini artıracaktır.

1. dereceden akrabalarınız arasında görülmesi sizin şeker hastalığına yakalanma riskinizi artırır. Tip 1 diyabette anne ve babadan geçen genler Tip2 'de ise kalıtım rol oynar.

Kendisinde Tip1 diyabet olan bir babanın çocuklarında diyabet görünme oranı 1/17 dir. Yani her 17 çocuktan biri anlamına gelir.

Doğuştan gelen etkileri değiştiremezsiniz ancak yaşam tarzınızı değiştirerek diyabete yakalanma riskini azaltabilirsiniz.

 

Diyabetten korunma yolları


- Şeker, glikoz şurubu içeren tatlılar ve  karbonhidratlı  gıdaları çok fazla tüketmek gerekir.

- İdeal kiloda kalmak, bel çevrenizin boyunuzun yarısını geçmemesine dikkat etmelisiniz. Erkeklerde bu oran ortalama 100 cm, bayanlarda 80 cm den fazla olmamalı.

- Aşırı yağlanma ve obezite ile şeker hastalığı arasında yakın ilişki olduğu, diyabet riskini artırdığı ortaya koyulmuştur.

- Monoton hayat sürememek, hayatınıza egsersiz katmak.

- Stresten uzak bir yaşam sürmek. Sıkıntı ve stres de şeker hastalığını tetikler.

- Bakliyatlar, tahıllar, omega3 yağ asitleri, muz tüketebilirsiniz. Tarçın kan şekerini dengeler.

- Glisemik indeksi düşük gıdalar, karbonhidratlar tüketemek, tatlı ihtiyacınızı meyvelerden karşılamak doğru olur.

- Çaya rafine şeker atmamak, şekersiz içmek iyi bir başlangıç olur. Tadına alışınca şeker atmak istemezsiniz.

-  Glikoz şurubu içeren, meyve suları ve  meşrubatları  ölçülü tüketin.

 

Mal, mevki ve para hırsı

Dünya hayatı kısadır. Hiç kimsenin maddi anlamda kazandıkları onu sonsuza dek yaşatmaz. İnsanın götürebileceği tek şey güzel ahlakı ve yaptıklarıdır.

İnsan, sınırsız ihtiyaçların yanında sınırlı imkanlara sahip olmasıyla imtihana tabi olunur.  Mal biriktirme yarışı, kavgalar ve çekişmelerin arkasında hep bu neden var.  Yoksa herkese aynı imkanlar verilir, kimsenin başkasına minneti kalmaz, bu açlık ve yarış olmazdı. Geçmişte yaşanmış savaşlara bakarsanız, hepsinin arkasında doymamazlık  ve kronik açlık var.

Toplum hayatında da durum farklı değil. İnsanlar karınları tok, hiçbir şeye ihtiyaçları yokken, sürekli biriktirme sevdasıyla başkaları ile çekişir, ekonomik pastadan daha fazla pay almak için yarışırlar. İş yerinde terfi ederek yükselmek, öne geçmek, diğerlerinden avantajlı konuma gelme derdindedirler. Başkalarının aynı sektörde bulunmasını, başarılı olmasını istemezler. Bu kronik açlık kimilerini her şeyin sahibi yaparken kimilerinin saf dışı kalmasını ve fakirleşmesini sağlamıştır. Sırf çekemediği için, komployla başkalarını ekmeğinden edenden daha aşağılık kim olabilir? Bilmezler mi bu dünya eden bulur dünyasıdır. Dünyada insanları sığdırmayanların, zulmedenlerin ahirette yerleri olmayacaktır. Bilmezler mi ki boynuzsuz koyun boynuzludan hakkını alacaktır. Tarih Karunların hikayelerini yazar. Malınız Karun gibi çok olsa kefenin cebi yoktur.

Önce sağlık, huzur ve afiyet dilemek sonra kazandıklarının hayrını istemek gerekir. Can yakarak, haram yolla edinilmiş kazanç huzur değil ancak bela getirir. Ama bugün, ama yarın. Er yada geç.

Nefsi emmare, yani havyanlaşmış nefis derecelerin en aşağı olanıdır. Burada maneviyat körelmiş, kişi hissizleşmiş, hayvanlar gibi sadece yemeye, içmeye başlamış, hiç bitmeyecek gibi dünyanın zevki ile eğlencesine dalmıştır. Oysa nefis kendine hizmet ettikçe doymaz, daha fazlasını ister, kişiyi felakete sürükler. Ölüm anında ve sonrasında zor durumda kalır. Çünkü insan ruhtan ibarettir.

 

Tekasür Suresi Türkçe Anlamı


Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla


1- (Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi ‘tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.’

2- “Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü.”

3- Hayır; ileride bileceksiniz.

4- Yine hayır; ileride bileceksiniz.

5- Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

6- Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.

7- Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne’l Yakîn) görmüş olacaksınız.

8- Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.

 

"Sakın onların ne malları ne evlâdları seni imrendirmesin, o hiç bir şey değil ancak Allah onları Dünya hayatta bunlarla ta'zib etmesini ve canlarının kâfir oldukları halde çıkmasını murad ediyor."  Tevbe 55


***

Ayrıca bir hadisi kutside,

"Ey dünya! Bana hizmet edene hizmetçi ol! Sana hizmet edene güçlük göster" buyurulmuş. Diğer Bir hadiste ise "Ya Rabbi! Beni sevenlere, hayırlı mal ver. Bana düşmanlık edenlere, çok mal ve çok evlat ver"

Kapitalist sistemin oluşmasında, kimilerinin har vurup harman savunmasında, başkalarının köleleştirilip diğerlerine muhtaç olmasında yukarıdaki nedenler var. Dünyadaki imkanlar herkese yetecek iken bazıları diğerlerinin haklarına yasal olmayan yollarla sahip olurlar. Fakat hiç kimse sonsuza dek yaşayacak kadar zengin değildir. Bugün haramla şişirdiğin midendekiler yarın ateşe dönüşebilir. 3 günlük dünyada üç kuruş menfaat için alçalmaktan daha aptalca bir şey olamaz. Hakkınızı aradığınız için aç kalmanız, yağcılıkla  ve hile tutunmaktan iyidir. Bir kapıyı kapatan Allah başka bir kapı açacaktır. Mülkün sahibi yalnızca O'dur. Bizim sandığımız hiçbir şey bizim değildir. Bedenimiz bile. Gaflet insanın gözünü kör ettiği için sonunu unutturur. Bizden öncede ağalar, paşalar, kontlar, baronlar vardı. Dünya hangisine kaldı ki bize kalsın.

 

Süperonline 3'lü paket hakkında

Turkcell SuperOnline 3'lü paket

 

Fiber alt yapısının yaygınlaşmasıyla 50 Mbps fiber  internet + fiber optik ağı ile desteklenen Ip Tv hizmeti alabiliyorsunuz.  24 ay taahhüt ile müşteriler kampanyadan yararlanabiliyor. TTnet'in Tivibu'sunun yanında Turkcell+ Tv hizmetinin internet altyapısı ile birlikte sunulması seçenek yaratması açısından sevindirici.  Ip Tv ile programları 12 saat geriye alıp tekrar izleme, dilim içerisinden istediğiniz programı seçip durdurup defalarca izelemeniz mümkün. National Geographic ve Wild kanalları bilimsel ve vahşi yaşam belgesellerinden hoşlananlar için yeterli olacaktır. Sinema ve dizi paketleri. Ücretsiz ve ücretli seçip izlenebilen market uygulamaları da pakete dahil edilmiş. Discovery Channel olmaması tek eksiklik. Huwai marka fiber modem ile alo hizmeti pakette yer alıyor. Modem ücreti alınmıyor. Kampanya iptali gibi durumlarda iade ediliyor. Diğer servis sağlayacılarından fiber internet hizmeti alamıyorsanız Superonline güzel bir alternatif olabilir.

Kampanya fiyatı 24 ay boyunca 59,9 TL.

farklı SuperOnline'nın sunduğu INTERNET-TURKCELL+-ALO paketi hızlı internet + IpTv hizmetinden yararlanabilirsiniz.

Daha fazla bilgi için.

http://www.superonline.net/kampanyalar/3-ay-bedava-kampanyalari/3lu-firsat-kampanyasi

 

Gerçek, samimi dindar nasıl olmalıdır?

İnananlar ile riyakarlar arasıdaki farklar?


İnançların özü samimiyettir. Din ise kulun özgür iradesiyle Allah ile kurduğu bağdır. Kişi bunu kabul etmekle ona teslim olup,  onun  belirlediği sınırlar içinde yaşamayı kabul eder. İnancı ve ibadetleri sadece şekilden ibaret sanan ve farklı amaçlar için kullananlar ise riyakar kimselerdir. Gerçek inananlar yaptıkları ibadetleri yalnızca Allah rızası için yaparlar, dünya menfaati gütmezler.Saltanatta, makamda ve mevkide gözleri yoktur. Her durumda adaleti savunur, doğruyu söylerler. Riyakar  kişiler ile gerçek inananları belirleyen unsurlar:

 

- Kula kulluk etmemek. Maddiyata tapmamak. Allah'tan korkmak. Yüzü kızarmak.  Yalancı olmamak.

-Kişileri değil de Allah'ı memnun etmeye çalışmak.

-Makam ve mevki için küçülmemek ve menfaat için sevgi gösterisinde bulunmamak.

- Haram ve şüpheli şeylerden kaçınmak.

-Başkalarının haklarını gözetmek.

-İnsanlara zulüm etmemek.

-Zalimin karşısında, mazlumun yanında olmak.

-Dedikodu, iftira ve ikiyüzlülükten uzak durmak.

- Ayak kaydırmak için değil de, yardımlaşmak için örgütlenmek.

-Dini siyasete alet etmemek. İnancını dünya menfaati elde etmenin vasıtası yapmamak.

-İlim öğrenmek. Ülkesi ve insanlar için yararlı çalışmalar yapmak.

-Kamu hakkı ve yetim hakkı yememek.

-İnsanlarla iyi geçinmek, elinden, belinden ve dilinden emin olunan insan olmak.

-Şirkten (Allah'a ortak koşmaktan uzak durmak).

-Özü sözü bir olmak. İnsanların arkasından kuyusunu kazmamak.

Bu saydığım vasıflar gerçek dindar ile riyakar arasındaki farkı belirleyen vasıflardan bazılarıdır. .  Kuran mümini bir insan olmak ve ona göre yaşamak gerekir. Allah ve kuran diyenler ile Allah'tan gerçekten korkan kişiler aynı kişiler olmayabilir. Ondan korkan kişi ise haram ve şüpheli şeylerden kaçınır. Kaçınmıyorsa ya gerçekten korkmuyor ya da Allah ile aldatıyordur.

Allah rızası gözetilmeden, riya bulaştırılarak  yapılmış hiçbir ibadetin Allah katında değeri yoktur. "Ameller niyetlere göredir" hadisi bunu doğrular. Kişinin itikadı bozuksa ve yaptığı ibadetler sadece şekilden ibaretse, ona veya başkasına hiç bir şey kazandırmaz.

Müslüman kimse üzümü ye bağını sorma diyen kişi değildir. Benim karnım doysun, da benim adamım gelsin de, benim borum ötsün de diye yaltaklanıp kula kulluk etmez. Bu kimseler dünyanın geçici zevklerine aldanıp, ahiretlerini karartanlardır. Boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır.

İnsanı kurtaracak olan mezhebi, rengi ya da ırkı değildir. Sadece yaptıklarıdır. Üstünlük ise takvadadır. Bu da haram ve şüpheli şeylerden kaçınmakla olur. Başka bir hadis "Din güzel ahlaktır." der. Yani islam=güzel ahlak. Bu denklemi bozduğunuz an ona islam diyemezsiniz. Hangi kılığa girerseniz girin sonuç değişmez. Tüm ibadetler sizi belli bir amaca götüren araçtır. Kuranın insanlara verdiği mesaj ve gösterdiği yol gibi. Onu anlayıp bu yolda yürümeniz gerekir. İbadetleri köprüye benzetirseniz, sizin karşı tarafa geçebiliyor olmanız lazım.  Fatiha suresinde "Yalnız sana kulluk eder senden yardım dileriz. Bizi dosdoğru yola ilet"  ibadetin yalnızca Allah'a  olduğunu ve kişinin belirtilen o doğru yolda yürümesi gerektiği anlatılıyor. Kuranı anlamak ve ona göre yaşamak dindarın görevidir. Gerçek dindarların köprüsü maneviyata, riyakarların ise paraya, sermayeye, kişilere köpeklik yapmaya bağlıdır. İtikadınız bozuksa, mezhebiniz sizi kurtarmayacaktır.

 

İmam-ı Rabbani (r.a) şöyle buyurmuştur:
Şeklen namaz kılan,oruç tutan çok kimse vardır; fakat islamın koyduğu sınırları gözeten,haram ve şüpheli şeylerden sakınan takva sahibi kimseler pek azdır. Haklı ile haksız, samimi olan ile samimi olmayanın arasını ayıran ölçü, işte bu takva ve sakınma,yüce Allah'tan gerçek manada korkma,saygı duyma halidir.

İşitin ey ulular, âhirzaman olmuştur...
Sağ müslüman seyrektir, o da güman olmuştur...

Danışman okur tutmaz, derviş yolun gözetmez,
Bu halk öğüt işitmez, ne sarp zaman olmuştur...

Gitti beyler mürveti, binmişler birer atı,
Yediği yoksul eti, içtiği kan olmuştur...

Birbirin yavuz sanır, ettiği kalır sanır,
Yarın mahşer gününde, işi yaman olmuştur.

Yunus Emre

 

 Kişinin namazına, üzerindeki hırkasına, alnındaki secdesine bakmayınız. Onun dinar ve dirhem ile olan arkadaşlığına bakınız..

Ali Şeriati

 

Kişinin dindarlığını anlamak için ahlakına bakın. İnsanlarla ilişkilerine, yardımseverliğine, komşusuyla, iş arkadaşıyla nasıl geçindiğine, eylem ve söylem farklılıklarına, yetim hakkı yiyip yemediğine. Her şey şekilde değil manada gizlidir.

Hiçbir dindar arsızlığı, hırsızlığı ve zulümü görüp ona sessiz kalamaz veya sırf karnım doyacak diye bunun bir parçası olup, destek veremez.


"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanlardır." hadisi ile hem şeytan hem müslüman olunamayacağını anlıyoruz.

Siyasi tercihleri etkileyen unsurlar

 

Siyasi tercihleri etkileyen unsurlar,  yaşanılan gündem, yolsuzluklar, ekonomik sorunlar,  ya da demokrasiye olan güven değil. Gurupların sosyal ve ekonomik yaşamda üstünlük yarışına girdiği "ben" odaklı ortaya koydukları realiteler, saplantılardır. Mezhep, etnik köken, inanç gibi farklı eksenlerde ayrışmış beyinler için gerçekler değil saplantılar belirleyici olur. Hep benim dediğim olsun, benim sözüm geçsin, her yerde ben söz sahibi olayım havası hakim. Sahip olduğu inancın gereklerini yerine getirmek yerine, bunun sağladığı sosyolojik kimlikle hareket etmenin kimseye bir faydası olmaz. Bilgi ve kültür düzeyi düşük, sorgulamayan, olayları ahlak temelli değerlendirmeyen kitleleri doğrularla etkilemek olanaksızdır. Siyasetçiye kızmamak gerekiyor. Onlar da halkın içinde sıyrılıp sistemin yücelttiği kişiler. Siyasetçi halkın aynasıdır.  Halk iyi ise iyi yönetici, halk kötü ise kötü yönetici gelir. Kısacası bataklıktan gül yetişmez. Kişilerin ahlak ve eğitim düzeyi tercihlerini etkileyecektir. Örneğin hazırdan kazanmanın, fırsatçılığın pirim yaptığı bir sistemde, bu sistemin oluşturduğu rantı ve bu ranttan faydalananların oluşturduğu saadet  zincirini korumak önem kazanacaktır. Hangi siyasi görüşü desteklerseniz destekleyin, her zaman yurttaş olarak, doğruları söyleyip, başkalarının haklarına saygı duymak zorundasınız. İşlerin iltimasız yürümediği bir sistemde avantajlı duruma geçmenin yolu siyasi gücü elinizde tutmaktır.  Eğer bir toplulukta ve onun kurumsal yapısında çürüme baş göstermişse bunun alametleri:

"Uleması susturulur, ahmakları konuşturulur. İşler ehil olmayanlara verilmeye başlanır" Bu bir hadisti yanılmıyorsam.". Bugün ayarını bozduğunuz adalete yarın siz de mahkum olabilirsiniz..

Hangi sistemi uygularsanız uygulayın, orası bir hukuk devleti değilse bataklığın üzerine ev yapmış gibi olursunuz. Hukukun üstünlüğü değil de üstünlerin hukukunun olduğu yerde yerde neyi denerseniz deneyin aynı sonucu alırsınız. Cumhuriyetin ve onun değerlerinin farkına varmak, ona göre karar vermek gerekir. Oligarşinin değil de demokrasinin hüküm sürdüğü yerde huzur olur. Halkın her kesimi söz sahibi olur. Muhalefet olmazsa istikrar olur mantığı çağ dışı bir mantıktır. Halkın tamamının oyunu bile alsanız farklı görüşlere saygı duymalısınız.

Herkes kendine şu soruları sormalı. x parti kazanır ya da x sisteme geçilirse :

  • Türkiye bir hukuk devleti olacak mı?

  • İşsizlik azalacak, ekonomik sorunlar bitecek mi?

  • Yolsuzluklar, torpil, rüşvet azalacak mı?

  • Fırsat eşitliği ve adalet olacak mı?

  • Eğitim, sağlık gibi temel hizmetler daha ulaşılabilir olacak mı?

  • Türkiye daha demokratik ve özgür bir ülke olacak mı?


Seçim sizin. Sonuç olarak kendini vezir de rezil de edecek halktır. Ben şu partiye ya da bu partiye oy verin demiyorum ama gelecek sizin geleceğiniz.

 

 

İşlemci özelliklerini karşılaştırma

İntel i3-i5-i7-Amd İşlemciler ve Diğerleri


 

Pc alırken alacağınız sistemden beklentileriniz vereceğiniz kararı etkileyecektir. Beklentiniz ve bütçenize göre fiyat perfomans ürünlerini tercih edebilirsiniz. Hangi Cpu'nun beklentilerinizi karşılayağınından emin değilseniz özelliklerini incelemenizde yarar var. Eski ve yeni nesil tüm işlemcilerin özelliklerini karşılaştırabileceğiniz güzel bir site önereceğim. Tekli çekirdek hızları, genel performansları, overclock performansları ve diğer sistem özelliklerinin yer aldığı güzel bir site. Her türlü cpu'yu birbirleriyle kıyaslamanız mümkün olacaktır.

CPUBOSS-İşlemci Kıyaslama

Uykusuzluk ve kaliteli uyku için yapılacaklar

Uykunuzu düzene sokun




Kaliteli ve düzenli olmayan bir gece uykusu gün boyu huzurlu

hissetmenize engel olur. Özellikle depresyon geçiren insanlar

uyumakta ve uykuya dalmakta güçlük çekebilirler. Anksiyate

ve panik bozukluk yaşıyorsanız vücudunuzun verdiği tepkiler

ve zihninizdeki karamsar düşünceler uyumanıza engel olabilir.

Nefes darlığı ,bunalma hisleri uyuyamayıp gezip dolaşma

ihtiyacına kapılabilirsiniz.

 

Zihniniz rahat olmadığı için yatsanızda hemen

uyuyamayabilirsiniz. Bozulan uyku düzeni ise sabah

istediğiniz saatte kalmanıza ve gece istediğiniz saat uyumanıza

engel olur.

 

Hatta uyusanız dahi kaliteli uyku uyuyamadığınız ve uykunuz

bölündüğü için yorgun ve huzursuz hissetmeniz kaçınılmaz

olur.

 

Bu kısımda uykunuzu düzene sokacak ve rahat uyumanızı

sağlayacak yöntemlerden bahsedeceğim.

 

- Her zaman aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya dikkat edin.

 

- Yattığınız yer ışıklı, televizyon izlenen dikkatinizi dağıtacak

yer olması.

 

- Karanlık ortam melatonin üretilmesine yardımcı olur.

 

- Yatmak havadar rahat bir ortam seçin. Çok sıcak veya soğuk

olmasın.

 

- Yatağınıza girdiğinizde uyumayı düşünün. Televizyon

odanız ve yatak odanız ayrı olsun.

 

Çünkü odanızdaki eşyalar ve cisimler size uyumanız

gerektiğini hatırlatmalı. Hem televizyon izlem hem uyumaya

 

çalışmak dikkat dağıtıcı olacaktır. Sesler uykunuzu getirse de

doğal larak uykuya dalmanızı engeller.

 

- Yatmadan 4-5 saat önce çay,kahve,sigara tüketmemeye özen

gösterin.

 

- llık bir süt içmek,yoğurt,vişne ve kiraz yemek, limon melissa

çayı içmek uykunuzu gelmesini sağlayacaktır.

 

- Yattığınız zaman beyninizi kötü düşüncelerden arındınn.

Pozitif düşünün. Zihin rahat

olmadıkça uyumak güçleşecektir.

 

Doktorunuzun yazacağı trodozan içeren “Desyrel” adlı ilaç

kullanabilir. Hem depresyon tedavisi hem de uyuma güçlüğü

için kullanılabilir.

 

Yatmadan 2 saat önce almalısınız.

 

Önemli Not: Doktor tavsiyesi olmadan ilaç almayın ve

kullanmayın.

Anksiyate ve panik anında neler yapılabilir?

Her şeyden önce yaşadığınız durumun ciddi ve tehlikeli bir

durum olmadığını bilmelisiniz. Yanınızdaki kişilerin de sizi

anlayıp bu yönde telkinlerde bulunması önemlidir. Onlar da

olayı evhamlı yaklaşırsa bu sorunuzun ciddileşmesine neden

olur.

 

Kalbinizin yerinden çıkacak gibi çarpması, baş dönmesi,

nefes darlığı, göğüs kafesinde sıkışma hisleri, bacaklarda

uyuşukluk atakların sık görünen belirtilerindendir.

 

Fakat panik geçiren kişi bu belirtileri kötüye yorumlayarak

öleceğini ve sonunun geldiği düşünür. Hemen hastaneye

koşmak ister. Oysa alacağınız basit önlemlerle bu ataklan

atlatabilirsiniz.

 

- İlk olarak nefesinizi tutun ve hafifçe nefes verin. Hızlı hızlı

değil yavaş yavaş.

 

- Elinizi karnınıza koyarak yavaş yavaş nefes alın. Biraz tutun

ve nefes verin

 

- Kendinize güçlü olduğunuzu bunu daha öncede yaşadığınızı

ve sorunsuz atlatacağınız telkinlerinde bulunun.

 

- Torbayla nefes alıp vermeye çalışın. Hızlı nefes almadan

dolayı alınan fazla oksijeni bu yolla geri vermiş olacaksınız.

 

- Normal davranmaya çalışın. Kendinizi kasıp, imdat bana bir

şey oluyor, ölüyorum galiba gibisinden hem kendinizi hem de

yanınızdakileri telaşlandırmayın.

 

- Zamanla kalp atışlannız, nefes alış verişleriniz normale

dönecektir.

 

Panik anında nefes egzersizlerinin önemi büyüktür.

 

- Daha önce bahsettiğimiz gevşeme egzersizlerini de

uygulayabilirsiniz.

 

Patatya, melisa ve sarı kantaron çaylarının sakinleştirici

özelliklerinden yaralanabilirsiniz.

 

 

Kendi kendine hipnoz ve görselleştirme meditasyonu

 

Kendi kendine hipnoz nasıl yapılır?


Bilinçaltınızı etkileyip, olumsuz deneyimlerle olumlu olanları yer değiştirerek kötü duygulardan kurtulabilirsiniz.



 

- Kendinizi huzurlu hissedeceğiniz ve dikkatinizin

dağılmasına engel olacak bir mekân seçin. Açık havada

ya da bir göl kenarında olabilir.

 

- Oradaki sessizliği ve huzuru içinizde hissetme çalışın.

 

- Gözlerinizi kapatın ve derin nefes alın. Yavaş yavaş

nefes alıp verin.

 

- Nefes verip aldıkça göğüs kafesinizin alçalıp

yükselmesini hissedin.

 

- Vücudunuzun gevşediğinin ve rahatladığınızın farkına

varın.

 

İçinizden güzel şeyler düşünerek kendi kendinize

telkinlerde bulunun. Çok mutlu olduğunuzu,

endişelenmenize gerek olacak bir durum olmadığı

hatırlayın.

 

Kuşların, doğanın ve rüzgarın sesini ve ılıklığını

hissedin.

 

Uyku ile uyanıklık arası kendinizi bir patikadan

geçerek çok mutlu olacağınız bir yerde hayal edin.

 

Örneğin tatilde güneşlenirken, sorunlardan uzak rahat

olacağınız her yer olabilir. Buradaki güzellikleri ve

 

ortamı keşfedin. Gezip dolaştığınızı hayal edin.

 

Daha sonra aynı patikadan geri dönerek gözlerini açın.

 

Hayal gücünüzü kullanarak yapılan kendi kendine hipnoz

yöntemleri gevşemenizi ve huzurlu hissetmenizi sağlayacaktır.

 

Evdeyken hoş bir arka plan müziği eşliğinde bunu

yapabilirsiniz.

 

Not: Araç kullanırken veya dikkat gerektirecek işleri yaparken bu yöntemi uygulamayın.

Yoga ve gevşeme teknikleri

Yoga ve meditasyon , ruh ve beden disiplini sağlayan kendimizi daha huzurlu hissetmemizi sağlayan yöntemler arasından yer alır. Bunlardan bazıları:

 

1.Sırt Egzersizleri


 

 

 

 

 

Sandalyenin kenarına oturun. Gözlerinizi kapatarak gevşeyin. İkinci nefeste

 

hafıfçe öne eğilin.

2.Omuz Egzersizleri


 

 

 

Omuzlarınızı kulaklarınıza doğru kaldırarak esnetin.

 

3.Boyun Egzersizleri


 

Boynunuzu sağa,so1a ileri geri hareket ettirin.

 

4.Yüz Egzersizleri


 

 

 

Yüz kaslarmızı yüzünüzün ortasma doğru gerginleştirerek serbest bırakın.

 

 

Gevşeme ve rahatlama hareketleri

Gevşeme ve rahatlama hareketleri:




Stresli olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda

uygulayacağımız bazı egzersizlerle stres yükümüzü

azaltabiliriz:

 

- Sırt üstü yaslanarak dik oturun.

 

- Derin nefes tekniği ile yavaş yavaş burnunuzdan nefes

alarak ağzınızdan verin.

 

- Çok sevdiğiniz sizi neşelendirecek bir müzik dinleyin.

 

- Nefes alırken nefesinizin teninizde içinize girdiğini

hissedin.

 

- Nefes aldıktan sonra 3 saniye nefesinizi tutun ve yavaş

 

yavaş verin.

 

- Vücudunuzun ve sinirlerinizin gevşediğini,

sıkıntılannızın da nefesinizle dışarı atıldığını hissedin.

 

- Gerekirse kendinize sessiz ve rahat edebileceğiniz bir

ortam seçebilirsiniz.

 

- Ağzınızda bir tıpa varmış gibi çenenizi ve ağzınızı

gerirı.

 

- Sağ ve sol ayak kaslarınızı gerirı. lO saniye tutarak

gevşedin.

 

- Karın, göğüs, sırt ve el kasları için aynı yöntemi

uygulayabilirsiniz.

Sporun ruh sağlığına faydaları

Depresyonda sporun önemi


Egzersiz yapmak sağlıklı bir bedene sahip olmanın yollarından

biridir. Sağlıklı bir zihin ise sağlıklı bir bedenle mümkün olur.



Yaşantınıza hareket katmak vücudunuzun endorfin adı verilen

kimyasallar üretmesini sağlar. Bu kimyasallar beyindeki

reseptörlerle etkileşime geçerek üzüntülerinizi bloke eder.

Kendinizi daha huzurlu hissetmenizi sağlar.

 

İmkânınız ve zamanınız varsa spor merkezlerine kayıt olarak

burada fitness ve aerobic gibi dersler alabilirsiniz. Bunlar sizin

için ulaşılabilir değilse gürıde en azından 30 dakika yürüyüş

size iyi gelecektir. Kırlarda dolaşarak doğa yürüyüşleri

yapabilirsiniz. Hafta sonlan ailenizle pikniğe gidebilirsiniz.

Hiçbir iş kendi sağlığınızdan önemli değildir. Zor bile gelse bu

aktiviteleri rutin hale getirmekte yarar var. Kendinize

bahaneler yaratarak bunları yapmaya zorlayın. Eşinizi,

arkadaşınızı veya ailenizi buna ikna etmeye çalışın.

 

Emin olun bu aktiviteler hem onlara hem de size çok iyi

gelecektir.

 

Egzersizin kanıtlanmış yararları


 

  • Stresi azaltmak


 

Anksiyate ve depresyona iyi gelir.

Yüksek tansiyonu düşürür.

Kasları ve kemikleri güçlendirir.

 

Depresyon için önerilen aktiviteler:


 

  •  Koşu bandından yürümek

  • Yürüyüş veya koşu yapmak

  • Dans etmek


 

  • Bisiklete binmek


 

  • Yüzmek

  •  Ev ve bahçe işleri ile uğraşmak


 

Tabi önemli bir noktaya değinmeden geçmememiz lazım.

Kalp, şeker hastalığı gibi herhangi bir hastalığınız varsa

doktorunuza danışarak uygun olan aktivite planını

yapabilirsiniz. Yaşınıza ve sağlık durumunuza göre uygun

programa doktorunuz karar verecektir. Genelde efor gerektiren

ağır bir spora başlamadan önce kendi kendinize karar

vermeyin. Doktorunuzun talimatlarını uygulamaya çalışın.

Spor depresyon tedavisinde tek başına yeterli olmasa da etkili

bir yöntemdir.

Ne kadar öz farkındalık sahibisiniz?

10 Ocak 1960'de McArthur Wheeler adlı kişi, gündüz saatlerinde, cesurca, gizlenme ihtiyacı bile duymadan iki banka soygunu gerçekleştirmiş. Basında çıkan haberlere göre 1,68 cm boyunda ve 122 kg ağırlığındaki bu sahış kendini gizleyebilecek tipte birisi değilmiş. Kimliğini gizleme  ihtiyacı bile duymadan içeriye girmiş ve güvenlik kameralarına gülümsemiş. Saat 11.00 itibariyle resimleri haber sayfalarını süslemiş. Verdiği ifade ise herkesi şaşkına çevirmiş.

-Yüzüme limon suyu sürmüştüm.

Başarısız soygun girişimi sırasında gözlerini ve yüzünü yakarak, kendinden emin bir şekilde limon suyunun kendisini bu suçtan gizleyeceğine inanıyormuş. İfadesinde bunu iki arkadaşından öğrendiğini hatta, girişimde bulunmadan önce bunu güvenlik kamerasıyla test ettiğini söylemiş. Görüntüyü kontrol ettiğinde kendisini görmediğini iddia etmiş. Muhtemelen Wheeler ya kamerayı farklı bir yöne çevirdi ya da kayıt sonradan bozulmuştu.

Wheeler'ın bu davranışı Cornell Üniversite'sinden psikoloji profösörü  David Dunning'ın çalışmalarına  ilham olmuş. Dunning ilginç bir şekilde Wheeler'da salaklık ve kendine güven kombinasyonuna rastlamış. Bu sonuç profösörü öğrencisi Justin Kruger'la birlikte öğrenciler üzerinde kendi kabiliyet ve yeteneklerini idrak etmelerine yönelik test yapmaya itmiş. Buldukları sonuç ise beceriksiz kimselerin çoğu zaman kendilerine fazla güvendiği gerçeği imiş. Aynı zeka geriliği onları hem beceriksiz yapıyor hem de  bunu anlamalarına da engel oluyordu. Bu olgu dünyada Dunning Krueger efekt olarak bilinir. Zeki insanlar ise aksine, eksikliklerinin ve yeteneklerinin bilincinde olan kişilerdir. Kendilerini ara sıra yargılamaktan çekinmezler. Bazen başarısız olduğunu ve yapılan işlerin zorluklarını dahi kavramak zeki insan olmanın göstergelerindendir.

 

 

Resim boyutlandırma ve farklı formata çevirme

Image Resizer programını kullanarak her türlü resim dosyasını istediğiniz formata ve boyuta çevirebilirsiniz. Programla Jpeg, Png, Bmp ,Gif, Tiff ve Ikon dosyaları oluşturabilirsiniz. İmaj dosyalarının boyutunu kendiniz piksel olarak belirleyebileceğiniz gibi, standart %50, %75 şeklinde küçültme seçeneklerini de kullanabilirsiniz. Programın başka bir artısı ise toplu olarak boyutlandırma yapmaya imkan vermesi. Yüklediğiniz imaj dosyanın piksel boyutunda ebatlarını görebilirsiniz.  Resmi yükledikten sonra panelden herhangi bir büyüklük belirleyin ya da geçerli ölçülerini değiştirmeden farklı bir resim formatına dönüştürün.

[caption id="" align="alignnone" width="640"] Resim Boyutlandırıcı[/caption]

Lisans:Ücretsiz  Boyut:450 Kb

 

Panik atağa ve anksiyateye iyi gelen bitkiler

Anksiyate ve panik bozukluk anında yatıştırıcı  etkisi olan çeşitli bitkiler mevcut.
Panik ve huzursuzluk anında sizi iyi hissettirecek ve
uyumanıza faydası olacak mucize bitkiler:

 

-Limon Melissa

-Sarı Kantaron

-Papatya

-Ihlamur

- Kedi Otu (Valerian)

-Anason ve Nane,
Çayları merketlerde karışım şeklinde ve tek olarak
bulunabilmekte. Sağlık bakanlığı onaylı olanları tercih edin.

Eğer anti-depresan ilaç alıyorsanız bu bitkilerin (özellikle saint john worth-sarı kantaron) ile
beraber tüketilmesinin etkilerini doktorunuza danışın. Bitkilerin  panik bozukluk yaşayanlarda  yatıştırıcı etkisi olsa da uzun dönemde tek başına tedavi edici değildirler.
Bunların yerine doktor tavsiyesi ile SSRII (seratonin geri alım inhibtörü) adı verilen ilaç gurubundan birini en az 6 süre ile kullanmanız gerekebilir veya gerekirse bilişsel davaranışcı terapi seansları gerekebilir. Bunlar  Paxil, paxera, Citol vb ilaçlardır.

 

Depresyonda beslenmenin önemi

Kendimizi gergin, huzursuz ve mutsuz hissetmemizde yetersiz beslenmenin rolü büyüktür.

Sağlıklı beslenmenin önemi


 
Araştırmalar depresyon yaşayan insanlarda mutluluk
hormonu adı verilen seratonin seviyesinin sağlıklı insanlara
göre daha düşük olduğunu ortaya koymuştur. Seratonin
insana zindelik ve canlılık veren bir nörotransmiterdir.
Triptofan ise seratonin seviyesini etkileyen gerekli amino
asittir. Seratoninin sentezlenmesinde rol oynar. B3 vitaminin
ve melatonin hormonunun üretilmesine yardımcı olur.
Eksikliğinde uyku bozulması, iştahsızlık vakaları ve mutsuzluk
görülür.

Görüldüğü gibi beyin kimyasını etkileyen bazı hormonlar,
vitamin ve mineraller ruh sağlığımız için çok gerekli ve önemli
bir yere sahiptir.

Ruh sağlığımız için tüketrnemiz gereken triptofan da içeren
besinler:

Hindi, tavuk ve süt ürünleri

Ceviz fındık ve badem gibi kuruyemişler
Yeşil yapraklı sebzeler(Ispanak,maydanoz)
Muz

Soya fasulyesi

Düzenli triptofan metabolizması için folik asit,B6 vitamini, ve
magenezyum içeren besinler tüketilmelidir. Folik asit sinir
sistemi dokulannın oluşmasında B vitamini gibi önemli bir
yere sahiptir. Yeşil sebzelerde

Balık ve ceviz benzeri besinlerde ise omega3 bulunmaktadır.
Uzmanlar haftada en az 2 defa balık yemeyi tavsiye ediyorlar.
Özellikle kış mevsimi bollaşan ve çok tüketilen besinler
arasından yer alıyor. Diyetinizde mutlaka olması gereken
besinlerdendir..

Başka bir uyarı:

Alışkanlıklanmız hayatımızı etkiliyor demiştik. Bunlardan biri
de fazla kahve ve çay tüketmek. Özellikte kahvede bulunan
kafein uyarıcı etkisiyle çarpıntı, uykusuzluk, ve heyecan
yaratabilir. Kafein aynı zamanda çikolata gibi kakao içeren
besinlerde,kolada ve birazda çayda bulunmaktadır. Çok fazla
çay kahve alışkanlığınız varsa biraz azaltmanızda fayda var.
Bunlarsız yapamam diyorsanız kahveyi geç saatler yerine daha
erken saatlerde tüketin.

Depresyonla başa çıkma yolları

1. Düşüncelerimiz duygularımıza yön veriyor


 

Hissettiğimiz duyguların oluşmasında düşüncelerimizin önemi
büyüktür. Her şeye ne kadar olumlu yaklaşırsak ve güzel
tarafından bakarsak duygularımız ve bedenimizin verdiği tepki
de daha olumlu olacaktır. Kısacası duyguların ve tepkilerin
oluşmasında düşüncelerimiz büyük rol oynar. Her şeyi kötü ve
olumsuz tarafından görürsek bilinçaltımızda şekillenen bu
düşünceler hislerimizi etkileyerek kötü hissetmemize neden
olurlar.

2. Olumsuz düşünceleri olumlularla değiştirin


Genelde her şeyi olumsuz ve karamsar değerlendirmeye
yatkınsanız bu düşünceleri tersine çevirerek daha yapıcı ve
olumlu düşünmeye çalışabilirsiniz.
Olumsuz düşünceleri tersine çevirme:

Olumsuz düşünce: Beni kimse beğenmiyor.

Olumlu düşünce : Hayır aslında kendime karşı

ön yargılıyım ben böyle düşünüyorum. Başkası aksini

düşünüyor olabilir.

Olumsuz düşünce: Başarılı olamıyorum ve sorumluluk
almaktan korkuyorum.

Olumlu düşünce : Kendime neden şans tanımıyorum.
Başkası başarabiliyorsa ben de başarabilirim.

Kendinizle sürekli yapıcı bir şekilde konuşarak bu durumları
değiştirebileceğinize inanın. Zamanla bilinçaltınız bu mesajları
kabul edip iyileşmenizi hızlandıracaktır.

İnsanlar bir sorunla karşılaştıklarında iki çeşit tepki oluşur.
Bunlar dövüş ya da kaç tepkileri.

Ya ne olursa olsun mücadele etmek yada teslim olmak
şeklindedir. Kötü düşüncelerinize teslim olmaz ve
başaracağınıza inanarak çalışırsanız günbegün değiştiğinizi ve
mutlu olduğunuzu göreceksiniz.

 

Depresyon ve Anksiyate

Şiddeti doğuran sebepler

Şiddet ve kadın cinayetleri


Gün geçmiyor ki medyadan şiddet ve cinayet haberleri eksik olmasın veya bazılarımız hayatında şiddete maruz kalmayalım. Özellikle kadına yönelik şiddet zavallı kişilerin başvurduğu  belki de en alçakça olan davranış biçimidir. Toplumda sorunların şiddetle çözülmeye başlanması hastalıklı  ruh halinin göstergesidir. Gücü yeten yetene sloganıyla yola çıkmış, hep başkalarını ezerek üstünlük sağlayacağına inanmış biçarelerin yarattı sistemin armağanıdır.

İnsanlara örnek olması gereken siyasilerin, sanatçıların küfürleştikleri, tekme tokatla birbirlerine saldırdıkları düşünülürse, mayfa filmlerinden etkilenen sıradan cahil insanların yaptıkları anormal hareketlere şaşırmamak gerekir. İnsanca tartışıp sorunları çözmeyi başaramayan kişiler ülkenin sorunlarını nasıl çözebilir sizce? Siyasetçi denilen kişi yurt dışından ithal edilmiyor. Onlar da bu sistem içerisinde sivrilmeyi başarabilmiş kendi yarattığımız figüranlar. Siyasetçi toplumun aynasıdır. Halk nasılsa yöneticileri de öyle olur. Bataklıktan gül yetişmez. Şiddette medyanın olumsuz örnek teşkil edebilecek davranışları ve özendirici

tutumunun etkisi de yabana atılamaz. Her gün cinayet ve kaçırılma haberlerinin anlatıldığı programların artması onlara reyting kazandıracak malzemenin de artmasından kaynaklanıyor.

Şiddeti doğuran nedenler arasında, yetiştirilme tarzı, iletişimsizlik, ekonomik ve sosyal sorunlar sayılabilir. Kendini eğitememiş kimseler yetiştirdikleri çocukları nasıl eğitip  güzel ahlak sahibi yapabilirler. Geleneksel toplumun ataerkil yapısı içinde kıvranan baskılanmış beyinler kadınları sadece cinsel obje olarak görmekte, namus kavramını ise bacak arasına hapsedip her türlü namussuzluğu yapabilecek duruma gelmişlerdir. Namus kavramı düşüncede başlayan ve devam eden önemli bir husustur. Muhafazakarlık söylemi arttıkça cinayetlerin ve dolandırıcılığın artması, rüşvetin,  iltimasın ve hazırdan kazanmanın hız kazandığı, ahlak kavramının sadece şekille açıklandığı  sistem muhafazakarlığına  işaret eder. Gençlere küçük yaştan itibaren entrikayı, hileyi, içten pazarlılıklığı ve samimiyetsizliği öğretiyorlar. Anneyi çocuğa, çocuğu babaya ve arkadaşlarına karşı örgütlemeyle başlayan sistemde böl ve yönet mantığı ön plana çıkıyor. Milyonlarca kişinin oturup izlediği dizilere bakın hepsinin ortak özelliği karşılıklı kuyu kazmanın, kabadayılığının, enrikanın yoğun olarak işlenmesi. Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in bize kazandırdıklarını anlatan bir belgeselin evlilik programları ve burada yapılan dedikodular kadar ilgi çekici olmamaya başlaması toplumun eğilimlerini ve ilgi alanları yansıtması açısından önemlidir. Artık siyasetçiler bize kızacak diye eleştiri programları ve güncel haberlerler reyting kaygısıyla geri plana atılıyor. İnsanlara diktatörlüğü değil de, paylaşımcılığı, dürüstlüğü ve samimiyeti öğretmek gerekiyor. Fikir özgürlüğünün olmadığı çağdaş bir ülke düşünülemez. Tartışmayan, sorgulamayan cahil beyinler şiddete eğilimli hale gelir. Kendilerini ifade edemedikleri için bu yola başvururlar. Diktatörlükten demokrasiye geçmiş toplum kadına ve onun haklarına saygı duyar. İşsizlik ve yoksulluk gibi ekonomik sorunların artması aile içi şiddeti artırıyor.

Hukuk sisteminin yozlaştırılması, kişiye göre işler hale gelmesi ve yasaların herkes için adil olarak uygulanabilmesi konusundaki kuşkular ve boşluklar hırsızlığın, arsızlığın ve yandaşçılığın artmasına neden oluyor. Her inanç siteminin temelinde ahlak ve ilim olması gerekir. İnsanlara yıkmayı değil de yapmayı, itmeyi değil de kaldırmayı öğretmeniz gerekir.

Site ve sayfalarını Google' a kaydetmek

Site bağlantılarını tarama ve gönderme


Yeni oluşturalan site ve sayfalarına Seo uyguladıktan sonra geriye, Google'ın sayfalarınızı arama sonuçlarına yansıtmak için dizine eklemesi (indekslemesi) işlemi kalıyor. Site pingleme ve xml bağlantı haritası dışında yapılabilecek farklı yöntemler var. Webmaster Tools'daki "Google gibi getir" işelevini kullanarak, sitenin tarama engeli olup olmadığını öğrenip Google'a indekslenmesi için gönderebiliyoruz. Normalde robot sitenizi ara sıra ziyaret ederek değişikleri ve yeni eklenen içerikleri tarayarak (crawling pages) arama sonuçlarına yansıtır. Bazen bir hafta bazen birkaç dakika içerisiden yansıltılabilir. Uygulayaacağımız manuel işlemlerle bu süreyi kısaltabilmemiz mümkün.

 

Sitemizi ekledikten sonra Web Yöneticisi Araçları ' nda oturum açalım. Tarama sekmesinden "Google Getir" i tıkayarak sitenin ana dizin adresini ya da sadece bağlantısını girerek "Getir ve Oluştur" butonuna basalım ve işlemin tamamlanmasını bekleyelim. Taramaya "Render" işlemini de dahil ederek sitenin indekslenme talebinde bulunmuş oluyoruz. Herhangi bir kural ihlali yoksa bağlantı belli bir süre sonra arama sonuçlarında gözükmüş oluyor. Yazının benzersiz olması hangi sırada çıkacağını belirlemede önemli etken olduğunu unutmamak gerekir. Kendi yazdığınız özgün yazılarda ilk sırada çıkma ihtimali yüksektir.

Sitenin manuel taranması ve işlenmesini anlatan video

İçinizdeki gücü keşfedin

5. İçinizdeki gücü keşfedin


 

 

Karamsar ve başarısız hissetmemizin altında, daha önce karşılaştığımız engelleri hatırlayıp kendimizi sınırlamamız ve güvensizliğimiz yatar. Aslında insanlar sandıklarından daha güçlüdürler. Fakat yaşadığımız bazı zorluklar bizim mücadele azmimizi kırarak güvenimizi sarsar.  Hayatta tek engelle karşılaşan sadece bizmişiz gibi. Oysa ki güzel sonuçlar çoğu zaman zorlukların arkasında gizlidir. Önemli olan ümidimizi yitirmeden yolumuza devam edebilmektir. Ben her insanın içerisinde keşfedilmesi gereken farklı yetenekler olduğuna inanıyorum. Ancak çok insan kendine güvenmediği için yeteneklerini ortaya koymaktan kaçınabilir. Bugün sizde hangi durumda olursanız olun her şey için yeni bir başlangıç yapabilirsiniz. Hayat bize bugün kaybettirdiyse yarın daha iyisini sunacaktır. Zaman geçtikçe üzüldüğünüz şeylerin aslında ne kadar anlamsız olduğunu fark edip o günkü durumunuza güleceksiniz. Belki kaybettiğini sandığınız şeylerin daha güzeline sahip olacaksınız. Mevlana’nın çok güzel bir sözü var:

Üzülme! İstediğin bir şey olmuyorsa, ya daha iyisi olacağı için; ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur”.


 

Kaygıların ardında kabul edemediğimiz ve yüzleşmekten korktuğumuz gerçekler yatar. Bize acı veren bu gerçeklerle tek tek yüzleşip bizi üzmelerine engel olabiliriz. Her zorluk olgunlaşmamıza yeni şeyler öğrenmemize vesile olur. Başka bir sözünde ise

 

Üzülme evlat kaybettim sandıkların kurtulduklarındır belki “ der  Mevlana.

 

Örneğin erkek arkadaşından ya da kız arkadaşınızdan çok istemenize ve elinizden gelen çabayı göstermenize rağmen ayrıldığınızı farz edelim. Hayat karşınıza öyle birini çıkarır ki sizden ayrılanlara teşekkür edersiniz. Neyin bizim için daha hayırlı olduğunu biz bilemeyiz. Bize düşen görev yılmadan yola devam etmek olmalı.

 

Kalbinizi kinden, nefretten ve geride kalmış anlamsız hatıralardan temizleyin. Bunları sadece çıkarılmış birer ders olarak görün. Çünkü en huzursuz insan içerisinde kin besleyen, kendiyle barışık olmayan insandır. Affetmenin gücünden faydalanın. Kalbinizi ızdırap veren hastalıklardan temizleyerek, siz sandığınız egonuzdan kurtulup öz benliğinize dönebilirsiniz. İnsan ruhu saf ve temizdir. Fakat önyargılarımızla ve duygularımızı yanlış yorumlayarak oluşturduğumuz  biz sandığımız egomuzla temiz duygularımızı  yok ederiz.

 

Özbenlik insanın nesneler dünyası ve insanlar dünyasıyla ilişkilerinde duyduğu üstünlük, yeterlilik ve etkinlik duygusudur. Yapılan yoga ve meditasyon egzersizleri, insanın evrenden gelen kozmik enerjiyi hissedip, öz benliğine dönerek kendini huzura kavuşturmasını amaçlar.

 

Nasıl olmamız gerektiğini anlatan bizi her zaman koruyacak 7 altın öğüt:

 

  1. Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.


 

  1. Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.


 

  1. Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.


 

  1. Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.


 

  1. Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.


 

  1. Hoşgörülükte deniz gibi ol.


 

  1. Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.


 

Hz. Mevlana

 

 

 

İnternetten gelir elde etme yolları

İçeriği kazanca dönüştürmek


 

Web sayfanızdan veya yayınladığınız diğer dijital içeriklerden gelir elde edebilirsiniz. Site sahiplerinin reklam yayıncısı olarak başvurabilecekleri popüler reklam organizasyonlarına kayıt olarak çalışmalarınızı kazanca çevirebilirsiniz.

Web site sahiplerinin genelde tercih ettiği, diğer servislere göre yüksek kazanç sağlayan şirket Google Adsense'dir. Program politikalarına uymanız şartıyla siteniz için Adsense başvurusu yapabilirsiniz.  Sitelerden kayda değer bir gelir elde etmek için ziyaretçi sayısı yüksek, ihtiyaç duyulan faydalı içeriklerden zengin bir site oluşturmanız gerekiyor. Bunun koşulu ise web sayfanızı güncel tutmak, bağlantılarını paylaşarak  arama motorlarına sevdirmek diyebiliriz.

Nasıl Gelir Elde Edilir?


Dobralığımı mazur görün günlük en az 1000 (1k) tekil ziyaretci kazandıran siteniz olması gerekir. Ortalamaya baktığınızda  1500 gösterime sahip bir site günde "1,5 TL"  ortalama gelire sahip oluyor. Burada hedefinizin ne olduğu önemli. Tabi bu oran adsense için geçerli. Reklam yerleşimi ve site içeriği de reklam gelirini etkiler. Çünkü içerik için Adsense kodu eklediğinizde sitedeki konu ile ilgili reklamlar gözükür. Çok fazla anahtar kelime reklam sepetini genişletir. Reklam verenlerin çok olması ya da verdikleri teklifler tıklama başı maliyete bağlı olarak TBM oranının azalmasına neden olur. Günlük 500 bin ziyaretçi kazandırabilen bir site tasarlamak gerçekten büyük başarıdır. Bunu başarabilen çeşitli forumlar, program indirme siteleri mevcut. Sebebi ise ekip çalışması, alanında uzmanlık, ve köklü bir geçmişe sahip olmaları. İnternet yeni yaygınlaşmaya başladığı sıralar sanal aleme girmeleri ve ziyaretçilerinde içerik göndermesiyle büyümeleridir.           Hayat gibi önce simit satmaya başlayıp sonra holding olma yolunda ilerlemektir. Herkesin içerik eklediği forum gibi sitelerde ekip çalışması şart. Her forumdan sorumlu moderatör arkadaşlar ve editörler edinmeniz gerekebilir. Binlerce site içerisinde marka olmak ve yükselebilmek için tanınmışlık ve içerik yok. Şimdilik benim böyle bir iddiam olmadı. Eğer sizin böyle bir amacınız varsa tavsiyelerim.

1- Uzman olduğunuz alanı seçin.

2- Başkasının gözüyle içeriklerinizi inceleyerek yararlılığını test edin. Başkası olsaydınız konularınız için ilgi çekici olur muydu? Bu yüzden kendi beğenmediğiniz içeriği başkalarının beğenmesini beklemeyin.

3- Gerekiyorsa siteleri ekip çalışmasıyla yönetin. İnsanları katlı sağlamaya teşvik edin.

Adsense'e nasıl başvuru yapılacağını anlatan konu

Web Sayfanız Yoksa


Google'ın ücretsiz blooger servisine kayıt olarak blog edinebilirsiniz.

Videolardan gelir etmek


Kendinize ait çektiğiniz ilgi çekici videoları Youtube'a ekleyerek kazanç elde edebilirsiniz. Kimi insan kendini bu alanda yetenekli görebilir. Çeşitli sunular, komik videolar, dersler ve tanıtımlar olabilir.

Yazılım ve benzeri dijital içerikler

Geliştireceğiniz dijital içerikleri Google Play'de yayınlayarak gelir elde edebilirsiniz. Ücretli program satışı , web tasarımı, dijital satış ofisleri diğer alternatif yöntemlerden.

 

Depresyon ve Kaygının Sebepleri

1.Yaşanan trajik olaylar


Yaşamımız boyunca nelerle karşılaşacağımızı, başımıza gelecek trajik olayları tahmin edemeyiz. Bazen çok sevdiğimiz bir insanın kaybı,ani yaşanan ayrılıklar ruhumuzda travma etkisi yaratır. Nasıl ki kolumuz incindiğinde büyük bir acıyla karşılaşıyorsak, trajik beklenmedik olaylar da ruhumuzda aynı travmayı yaşamamıza neden olabiliyor. Kabul etmekte zorlandığımız ve değiştiremediğimiz bazı gerçekler içimizi kemirerek bize hayatı zehir edebilirler. Doğmamız,yaşamamız nasıl gerçekse, kayıplarımız,ayrılıklar da insan için o kadar gerçektir.  İnsanlar doğar,yaşar ve ölürler. Hayatta bazen ne kadar istemesek de olumsuz ve mutsuz olaylar yaşamamız kaçınılmazdır. Plansız gelen ve hesapta olmayan bu acıların sadece kendimizin değil, tüm insanların hayatlarının belirli dönemlerinde yaşadığı ortak sorunlar olduğunu bilmemiz gerekir. Eşinizi ya da sevdiğiniz bir insanı kaybetmek insanda kaygı yaratan sorunların başında gelmektedir. İş ve ortam değişiklikleri, işsiz kalmak gibi olaylar bizde büyük oranda kaygıya ve bunun sonucunda depresyona neden olabilirler.

Aile içi geçimsizlikler,ekonomik sorunlar diğer nedenler arasında yer alır.

 

2.Geçmişte edinilen tecrübeler ve genetik yatkınlık


Doğduğunuzdan bu ana kadar geçen sürede sizi etkileyen olaylar ve tecrübeler,yetiştirilme tarzınız şu anki duygu ve düşüncelerinizde ve olaylara verdiğiniz tepkilerde önemli rol oynar. Ebeveyninizin dünyayı aşırı derecede korkunç göstermesi,her şeye karşı evhamlı ve güvensiz yaklaşması ve gereksiz koruyucu tutumları bugünde sizin insanlara ve olaylara karşı karamsar ve evhamlı olmanıza neden olur.

Depresyon ve panik atak yaşayan kimselerin, içine kapanık, güvensiz ve karamsar kimseler olma ihtimali yüksektir. Sorunlarını paylaşmaktan korkarlar. Genelde mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip kimseler, olumsuzluklara tahammül edemezler. Bitirilmesi ve yapılması gereken işlerde yaşanan aksilikleri normal karşılamayabilirler. İçimize attığımız ve yüzleşmekten korktuğumuz sorunlar zamanla iç dünyamızda çatışmalara ve kaygılara neden olurlar.

Bugünkü hissettiğimiz korkularımız ve fobilerimizin oluşmasında geçmişte yaşadığımız ve bizde iz bırakan hadiselerin önemi büyüktür.

Örneğin küçükken yüksekten düşerek büyük bir kaza atlatmışsanız. O zamanki yaşadığınız tecrübeler sizin uçağa binmekten, yüksek yerlerde bulunmaktan kaçınmanıza neden olabilir.

Buradaki uçak, yükseklik gibi uyaranlar klasik koşullanma ile korkularınızı harekete geçirir.

 

Fobilerin oluşmasında klasik koşullanmaya örnek

“Küçük bir çocuğa bir tavşan, fare ve tüylü hayvanlar gösterilir. Çocuk bunlara olumsuz tepki vermez. Aksine meraklı bir tavır takınır. Ardından aynı fare gösterilir ancak bu sefer fare her gösterildiğinde çocuğu korkutacak çok yüksek bir patırtı çıkartılır. Daha sonra patırtı olmadan fare gösterildiğinde çocuk ağlamaya başlar ve fareden kaçmaya çalışır.”

 

Aile bireyleri arasında daha önce depresyon geçirmiş kimselerin olması da sizin de geçirme ihtimalinizi artıracaktır.

Depresyon ve Anksiyate adlı kitabımdan alıntıdır.

Google Play’den edinebilirsiniz

 

Depresyonun belirtileri ve teşhisi

Depresyonun Nedenleri


 

Depresyondaki insanların ortak özellikleri:

 

  • Sürekli üzüntülü, kaygılılı ve umutsuzum.

  • Ne yapsam mutlu olamıyorum.

  • Kimseyi memnun edemiyorum. Ben önemsiz ve değersiz biriyim.

  • Hiç kimse beni beğenmiyor.

  • Gelecek benim için çok karanlık.

  • Kedimi bitmiş ve tükenmiş hissediyorum.

  • Her şey üzerime geliyor.

  • Ne yapsam olmuyor.

  • Yorgunluk ve uykusuzluk

  • Toplumdan ve insanlardan kaçınma, yalnız kalma isteği

  • Konsantrasyon bozukluğu,dikkatsizlik ve sinirlilik halleri

  • Daha önce yaptığımız ve keyif aldığımız aktivitelerden kaçınmak.


 

Aşağıdaki belirtilerin bir kısmına sahipseniz depresyon geçiriyor olma ihtimaliniz mümkündür. Depresyon yaşayan kimseler olaylara daha karamsar yaklaşırlar. Hareketlerde yavaşlama,omuzları düşük yürüme ve konsantrasyon güçlüğü görülür Anksiyatede ise endişe hakimdir.

  • Acaba toplantıda konuşursam küçük duruma düşebilir miyim?

  • Herkes benim bu halime gülebilir, rezil olabilirim.


 

Sürekli insanlardan kaçınma ve endişe hakimdir. İnsanlarla konuşmaktan,karşılaşmaktan ve birlikte vakit geçirmekten keyif almazlar

 

Depresyonlu kimselerde anksiyate bozuklukları,panik ataklar görülebilir. Bu belirtilerden bazıları:

  • Yerinde duramama huzursuzluk.

  • Nefes darlığı ve kalp çarpıntısı

  • Baş dönmesi

  • Öleceğinin ve sonunun geldiğini düşünmek

  • Uyuyamama ve uykuya dalma


 

gibi belirtilerdir.

Bunlar geçici panik ataklar olabileceği gibi, zamana yayılan ,yaygın anksiyate bozukluklarına da neden olurlar. Bu olayları daha önce yaşamışsanız, öğrenilmiş duygular olarak tekrar yaşamanız doğaldır. Bazen hiç neden yokken bunları tekrar yaşama ihtimalinin kendisi de ayrıca bu kaygıyı artıracaktır. Eğer panik atak geçiriyorsanız kesinlikle bunların geçici olduğunu kimsenin panik ataktan ölmediğini bilmelisiniz. Daha önce yaşadığınız ve atlattığınız olayları hatırlamak kendinize güveninizi artıracaktır. Önce sakin olmak ve hafif hafif nefes almak, kese kağıdı ile nefes verip almak(aldığınız fazla oksijen yerine karbondioksit ikamesi) dakikalar içerisinde iyi hissetmenize ve geçirdiğiniz panik nöbetini atlatmanızı sağlar. Panik atak geçicidir ve tehlikeli değildir. Kalp çarpıntısı ve nefes darlığı,bacaklarda uyuşma hisleri vücudunuzun verdiği doğal tepkilerdir. Gerekirse gezin dolaşın ve gevşeme egzersizlerinden faydalanın. Bunlardan ilerde ayrıntılı bahsedeceğiz.

Anksiyate ve panik esnasında böbrek üstü bezler adrenalin üretmeye başlar. Artan adrenalin seviyesi yüzünden ilkel beyin otonom sinir sistemini harekete geçirerek yukarıdaki bahsettiğimiz semptomları ortaya çıkar. Kalp çarpıntısı,nefes darlığı gibi. Siz bu belirtilere yoğunlaştığınız ve normal karşılamadığınız sürece belirtiler sizde daha fazla heyecana ve kısır döngüye neden olur. Normalde sizi köpek kovalarken hissettiğiniz durum aslıdan gerçek bir tehlike yokken ortaya çıkmıştır.

 

Rahatsızlığınızın derecesi ne olursa olsun mutlaka uzman bir psikolog ya da psikiyatristten  destek almayı unutmayın. Onlar karar vermedikçe kendinize bu teşhisi koymayın.

Burada verilen bilgiler sizlere kendi başınıza neler yapmanız gerektiği hakkında bilgi vermektedir. Bunlar uzman bir terapist desteği yerine ikame edilmemelidir. Bilinçaltınızı ikna etmek ve alışkanlıklarımızı değiştirmek zaman alacaktır. Kararlı düşüncelerle devam edin farkı siz de göreceksiniz.

Depresyon ve Anksiyate adlı kitabımdan alıntıdır.

Google Play'den edinebilirsiniz

Uygun fiyata domain almak

Özel isimle web sitesi oluşturmak ve yayınlamak için gereken şartlardan bir tanesi de kendinize uygun bir alan adı seçmek ve satın almak. Genelde web alanı sağlayan hosting kuruluşlarının çoğu alan adı(domain) hizmeti de sağlamaktadır. Ancak çoğu kullanıcı alan adını veya hostingi daha ekonomik ve güvenli olan farklı servis sağlayıcılarından seçmektedir. Benim tavsiyem hosting hakkında bilgi sahibi değilseniz, alan adını bağımsız güvenilir bir firmadan tahsis etmenizdir. İleride memnun kalmayıp hostingi değiştirdiğinizde onlara bağımlı kalmaktan kurtulursunuz. Ben bu yüzden indirimli kampanyaları olan tanınmış firmalardan Godady'yi tercih ediyorum. Müşterilerine olan destekleri de güzel. Aynı zamanda bu şirket web alanı hizmeti de sunuyor. Seo açısından com ve net ve org gibi uzantılara sahip bir domaine sahip daha avantajlı bir seçim olacaktır.

domain alan adı almak

Eğer ücret ödemek istemiyorsanız dot.tk adında servise kayıt olarak ücretsiz tk. uzantılı bir domain edinebilirsiniz. Ayrıca orta ölçekli ziyaretçiye sahip siteler için 00webhost ve hostinger gibi servisler tercih edilebilir.

Alan adını alırken, akılda kalır kulağa hoş gelen bir isim seçmek site yapımının ilk ve önemli aşamasıdır. Kişisel siteler için isimler, örnek "ulasocal.com" seçilebilir. Akılda kalma açısından sitenin ilgilendiği asıl alanla ilgili isim seçebilirsiniz.

Sağlıklı kilo vermenin yolları

Çoğu kimse fazla kiloları olduğundan yakınır. Haksız da sayılmazlar çünkü çağımızın en önemli sorunlarından diyabet, kalp ve damar hastalıklarının oluşmasında fazla kiloların tetikleyici olduğu ispatlanmıştır. Bel çevresi boyu uzunluğunun yarısından fazla olan kişiler dikkat etmeliler. Bel çevresi erkeklerde 100 cm'yi geçmemeli. İdeal kiloda olmanız sizde bu hastalıkların oluşma riskini azaltacaktır. Unutmamamız gereken konulardan biri, diyabette genetik faktörler de çok önemlidir. Özellikle birinci dereceden akrabalarınızda diyabet görülme sıklığının fazlalığı sizin de risk altında olduğunuzu gösterir.

sağlıklı zayıflama

Zayıflamanın altın kuralları


Zayıflamaya çalışmak, her ne pahasına olursa olsun kilo kaybetmek anlamına gelmemeli. Kilo verme, zamana yayılarak, düzenli ve sağlıklı beslenme planı içerisinde yapılmalıdır. Ağır diyetler uygulayıp, bedenimizin ihtiyacı olan besinleri yeteri kadar almadan yapılan bilinçsiz zayıflama çalışmaları, farklı sağlık sorunlarına yol açar. Ayrıca aniden verilen bu kiloların tekrar geri alınma ihtimali vardır.

İdeal oran haftada yarım kilo kaybetmekdir. Haftada 3 kilo verdiren diyet şeklinde yazılar, söylenileni gerçekleştirse de sağlıklı zayıflama olamaz. Bazı formüller vücuttan suyu atarak yalancı zayıflama meydana getirir.

Zayıflarken önemli olan kas kütlesini kaybetmeden yağ kaybetmeyi sağlamaktır. Kalori azaltımı yapıyor olsak bile, protein ve glisemik indeksi düşük karbonidrat kaynaklarına başvurmak zorundayız. Aksi halde bitkinlikler, yorgunluk, kas ağrıları gibi farklı sağlık sorunları yaşayabiliriz.

Çayı şekersiz içmeye başlamayı deneyin. Tatlı ihtiyacınızı çeşitli meyve sebzelerden karşılamaya çalışın. Lifli gıdalar tüketerek açlığınızı bastırın. Karbonhidrat ihtiyacınızı unlu mamülleri azaltarak elma gibi meyvelerden karşılayabilirsiniz.

Sağlık durumu el verenler için haftada 2 veya 3 defa 20 dakika terleme egzersizleri, kardiyo yapmak(koşu,bisiklet,yüzme vs), günde yaklaşık 10 bin adım atmak ideal kilonuzu korumaya yardımcı olur. Kilo verme zamana yayılarak sabırla yapılması gereken bir faaliyettir. Doktorunuza danışmadan diyet kararları almayın.

Beslenmeyle birlikle fiziksel egzersizler bir arada yürütülmeli. Sadece beslenme ya da egzersiz şeklinde birbirini ikame edecek  plan uygulamayın.

Kilo vermede etkenler:

-Normal kilodaysanız aldığınız ve harcadığınız kaloriyi dengeleyin.

-Fazla kilolu iseniz günde 500 kalori azaltarak haftada yarım kilo verebilirsiniz. Bunun için aşağıdaki uygulamadan yararlanabilirsiniz.

Günlük Kalori Hesaplayıcı


-Hareket ederek, yeşil çay içerek, kırmızı biber tüketerek metabolizmanızı hızlandırın.

-Bel, göbek ve karın yağlarına yönelik egzersizler uygulayın. (sabah akşam yarım mekik, pilates, aerobic gibi)

Moralinizi bozmadan sonucu haftada, hatta ayda bir kontrol edin. Birden olmayacağını olursa da sağlıksız bir yöntem olacağını bilmenizde fayda var.

Hepinize sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Cildiniz için doğal botoks

Cilt Güzelliği


Muzla yapılan maske



Muz, vitamin ve mineral yönünden  zengin  sıra dışı bitkiler arasında yer alır. Çinko, demir, magnezyum, potasyum gibi minerallerin yanı sıra A, B, C ve E vitaminleri yönünden zengindir. Muzun faydası sadece yemekle bitmiyor. Çoğumuz muzu yer ve kabuklarını atarız. Daha önce duymadıysanız, muz kabuklarının cilt için güzellik maskesini  olduğunu belirtmek istiyorum  Cildinizin nemlenmesi ve daha güzel gözükmesini sağlamak istiyorsanız. Yediğinizin muzun kabuklarını 20 dakika yüzünüzde bekletin. Cildiniz daha yumuşak hale gelecektir.

Ayrıca yoğurt,bal ve muzu karıştırarak cildiniz için farklı bir güzellik maskesi de yapabilirsiniz. Çok maliyetli olmayan evde yapılabilecek pratik çözümleri sizinle paylaşmak istedim.

Saç beyazlamasını yok eden formül

Saç beyazlamasını durduran formül. Beyazlamaya ne iyi gelir?


İnternette beyazlayan saçları için yok ettiği söylenen çok sayıda medikal ürün ya da bitkisel tavsiyeler mevcut. Şampuanlar, çeşitli  reçeteler vs. Özellikle satılan bazı medikal ürünler saçlara zarar vererek, siyahlaştırmadığı gibi dökülmesine ve zarar görmesine de yol açıyor. Bitkisel tavsiyelerden  ceviz kabuğu formülünü deneyip hiç bir sonuç alamadım. Hiçbir aktar ya da eczanenin önerdiği işte bu iyi gelir dediği bir ürüne de rastlamadım.

Netde yaptığım araştırmalar sonucu denediğim  formülün beyazlamalara çok iyi geldiğini hatta yok ettiğini fark ettim. Size bu formülün ne olduğunu paylaşacağım. İnternette kol gezen kulaktan duyma kocakarı ilaçlarından biri değil. Bunların neler olduğunu açıklamadan önce saç beyazlamasına etki eden iç faktörlere değinelim.

1-Stres ve kaygılar


Sizi üzen ve kafanızı kurcalayan her türlü takıntıdan, kuruntudan uzak durarak stressiz bir hayat sürün.

2-Beslenme, Sağlık ve Genetik


A ve B gurubu vitaminler, çinko ve demir, aynı zamanda biotin desteği. Güçlü bağışıklık sistemi. Ailenizden gelen kalıtımsal yatkınlık. Örneğin birinci dereceden akrabalarınızda varsa sizin de erken beyazlama sorunu yaşama ihtimaliniz var.

Çörek otu ve sarımsak tüketmek da saç beyazlamasına faydalıdır.

Yukarıdaki etkenleri değerlendirdikten sonra önereceğim bu formülün işe yaradığına inanıyorum. Özellikle en az haftada bir uygulamak gerekiyor.

Kürler


Soğan suyu ve Limon


Soğan suyu zengin katalaz enzimi içeren yüzyıllardır beyazlama tedavisinde kullanılan bir bitkidir. 2009'da Bradford Üniversitesi'nde yapılan araştırmada soğanını hidrojen peroksiti bozan enzim içeridiği ortaya konuldu. Saçınıza soğanı rendeleyip limonla masaj yapın.

soğan suyu

Adaçayı ve Biberiyle çayları


adacayi-biberiye

Bu iki bitkinin çaylarının karışımından oluşan suyu hem içerek hem de saçınızı yıkayarak beyazlamayı azaltabilirsiniz. Yukarıdaki formüle bunu eklemeyi unutmayın. Adaçayını ister için ister soğuyunca saçlarınıza masaj yapın faydalı olduğunu fark edeceksiniz.

Hindistan Cevizi Yağı ve Kına


Saçları besleyen ve beyazlamaya iyi gelen diğer formül ise hindistan cevizi yağı. Buna kınayı da ilave edebilirsiniz.

Yukarıda bahsettiğim önerileri uyguladığınızda faydasını göreceğinize inanıyorum.

 

 

 

Hızlı bir metabolizma için gerekenler

Metabolizmanızı hızlandırmanın yolları


Hızlı çalışan metabolizma yağ yakımını artıran en önemli etkenler arasında yer alır.
Birçoğumuz diğer insanlara göre aynı beslenme alışkanlıklarına ve yaşam tarzına sahip  olduğumuz halde daha fazla enerji depolayıp kilo aldığımızdan yakınırız. İnsanların enerji kullanım süreci alışkanlıklarının yanında, enerji gibi organik moleküllerin sentezlenmesi süreci olan metabolizma ve metabolizma hızınızla da yakından ilgilidir. Kısacası uyurken dahi metabolizma hızımıza bağlı  olarak bedenimiz enerji tüketmeye devam eder. Rölantide çalışan araç gibi hareket etmese de enerji harcayacaktır. Metabolizmanız ne kadar hızlı ise o kadar az kilo alırsınız. Çünkü beden daha aktif olarak çalışmaktadır. İnsanların yaşları ilerledikçe bu hız azalarak yaşımız ilerledikçe çocukluk yıllarımıza özlem duyarız. Aslında bu sizin suçunuz değildir. Yaş ilerledikçe çocuklar gibi haraket etmeyi bırakırız, sorumluluk almaya başladıkça hayatınızı rutin işlerle monotonlaştırırız. Metabolizma hızınızda azalmaya başlayınca sağlıklı enerji yakımı gerçekleşmez. Sizler için hareket ederek veya otururken bile enerji yakmanızı sağlayacak metabolizma hızınızı yükseltecek önerilerde bulunacağım.Metabolizmayı hızlandırma ipuçları

1-Egzersiz Yapmak



30 saniye aralıklarla yapılacak koşma, yüzme, veya yürüme egzersileri yapabilirsiniz. Bu tür egezersizler daha fazla oksijen tüketmenizi ve hücrelerinizin enerji santrallari gibi çalışmasını sağlar.

2- Omega 3 Tüketin



Omega3 yağ asitleri şekeri dengeler, inflamasyonu azaltarak metabolizmayı hızlandırır. Balık,ceviz ve fındık yiyerek omega3 alabilirsiniz. Eğer her zaman bunlardan yiyemiyorsanız. Güvendiğiniz vitamin takviyelerinden alın.

3-Kırmızı Biber ve Sarımsak Tüketin





Sarımsak ve güvenilir sarımsak çayları şu sıralar zayıflamakta kullanılan yöntemlerden. Hem diyabete iyi geliyor hemde metabolizmayı hızlandırıyor. Kırmızı biber gibi baharatlarda daha fazla enerji yakmanızı sağlayacaktır.

4- Kas yapın



 

 

Kas yapınız arttıçka daha fazla enerji harcarsınız. Çünkü kaslar çok fazla enerji tüketerek depolanmasını azaltır. Spor salonlarına gidin. Bütçeniz el vermiyorsa satın alacağınız dumbell larla kollarınız ve vucudunuzu şekillendirebilirsiniz. Şınav ve barfiks gibi hareketler maliyet gerektirmeyen basit yöntemler

5- Yeşil Çay ve Biberiye Çayı için




Günde 2 veya 3 bardak yeşil çay içmek yağ yakmanın en güzel yollarından. Yeşil çayın yağ yakma özelliği bulunmaktadır. Aynı zamanda güçlü bir antioksidandır. Kilo vermenize yardımcı olur. Biberiye çayı da yeşil çay gibi yağ atılımını hızlandırır.

Google'dan %30 kar açıklaması

İnternet devi Google'ın 4. çeyrekteki  karı 4,76 milyar dolar olarak açıklandı. Elde edilen kar geçmiş yıldaki  aynı döneme göre %30 yükseldiği belirtildi. Fakat şirketin geliri Wall Street  beklentilerinin gerisinde kaldı.

Gelirleri Apple'ın geçen çeyrekteki karı gibi %15-18 milyar dolara yükseldi. Google'da diğer Amerikan firmaları gibi doların gücünden etkilenmekte. Döviz kurundaki beklenti daha uygun olsaydı elde edilen karın  541 m $ daha fazla olacağı söylendi.

Reklam verenlere tahakkuk ettirilen tıklama başına ücretler %3 azaldı ve mobil dünyasında bu oranın artırılması ile ilgili hala zorluklar yaşanmakta.

Sonuç olarak elde edilen %30 kar beklentilerin gerisinde kaldı.

Google'ın Ceo'su Eric Schmidt teknoloji sektöründe yeni iş alanlarının yaratılması gerektiğini savundu.

Satürn'ün dev halka sistemi

Yeni astronomik keşiflerden bir tanesi de Güneş sisteminin devasa gezeni Satürn'le ilgili. Gezegeni farklı ve ilginç kılan özellik ise çevresindeki halka sistemleri. Yeni keşif bu büyük gezenin halka

sisteminin kendisinden 400 kat daha büyük olduğunu ortaya çıkarıdı. Yeni astronomik gözlemle teknolojileri kullanılarak ortaya çıkan sisteme ise Super Saturn adı verildi.Satürn Halkaları

Halka sisteminin güneş sisteminin dışında da  var olduğunun gözlemlendiğine işaret edildi. Sistem 30 tane halkadan oluşmaktadır. Çapları ise milyonlarca km uzunluğunda. Bilim adamları aynı zamanda bu boşluklar arasında yeni uydular oluşabileceğine işaret ettiler. İleride, yıldızların etkisinde kalan sistemin daha iyi gözlemlenebileceği duyuruldu.

 

 

 

Araçları park eden Robot görevli

Aracınızı otoparklara götürdüğünüzde anahtarı görevliye fırlatır, park etmesini istersiniz. Almanya'da geliştirilen bu makine, James Bond filmlerini aratmayacak şekilde dizayn edilmiş otomatik park görevlisi. Otomobilinizi teslim alarak kaldırıyor ve hiç incitmeden istenilen yere bırakıyor. Duselldorf havalimanında kullanılmaya başlanılan teknolojiden bahsediyoruz. Makine 3 ton ağrılığında bir aracı kaldırarak istenilen yere yerleştirebiliyor.

 

Makine Ray takma ismine sahip, geliştiricisi ise  Almanya Serva taşımacılığı. Projenin amacı ise, acele etmek zorunda kalan iş adamlarını vakit kaybetmeden gidecekleri yere ulaştırmak. Otomobilini park etmek isteyen kişinin yapması gereken sadece aracını belirli bir bölgeye bırakıp Ray'a teslim etmek. Aracınızın boş olduğu gören Ray vakit kaybetmeden görevini icra ederek aracınızı istenilen yere götürüyor.

Ray bu işlemleri 249  fotoğrafik sensörle gerçekleştirerek aracın en küçük zarar görmesini engelliyor. Nazik ve centilmen bir insan gibi kucaklıyor desek yeridir. Artık insan gücüyle yapılan birçok işlem gelecekte robotlar tarafından yapılabilecek.

Başkalarının haklarına saygı göstermek

Tüm insanların sahip olduğu bazı ortak haklar vardır. Örnek verecek olursak maddi ve manevi haklar, siyasi, ekonomik veya sosyal haklar şeklinde geniş bir yelpazeyi kapsar. Bilmemiz gereken herkesin bu haklara sahip olduğu ve başkaları tarafından kısıtlanamayacağı gerçeğidir.

 

İş ve ticaret hayatındaki haklardan bahsedecek olursak. Örneğin bir insan yaptığı çalışma ve buluşu tescil ettirirken bu ismi başkalarının kullanmasını engelleyebilir. Ancak başkalarının da benzer çalışmalar yapmasını (taklit olmadığı sürece) ticaretime zarar gelecek diye, tekel olmak için engelleyemez ve psikolojik yıldırma ve baskı uygulayamaz. Hukuk sisteminde buna hakkın kötüye kullanılması denir. Gerçekten çekememezlik, haset bir hastalıktır. Hani bu konu insanın var olması kadar eskidir. Belki de Allah sınırsız ihtiyaçların yanında sınırlı kaynaklar yaratırken insanları imtihan ederek, bu kalp hastalıklarından korunmamızı istemekte ve takva sahip olup olmadığını test etmektedir. Bakın dünyada ki tüm savaşlara ve kavgalara, hepsinde tamah, para hırsı ve menfaat vardır. Tekelci sistemler de böyle oluşmaktadır. Başka kişilerin pazara girmesine engel olmaya çalışırlar. Fakir ve zengin ayrımları artar.

Herkes nasibi ile gelir derler ya, başkalarının ne yaptığı ile uğraşmak yerine kendimiz daha iyi neler yapabiliriz diye uğraşmalıyız. O zaman Allah'da size yardım eder. Basit insanlar basit çıkarların peşinde koşar. Milyon dolarlık bir holding düşünün bir ürünü pazarlayan asla bu firma sokakta simit satan biriyle uğraşmaz. Çünkü o kişiye  kuruş menfaat sağlayan şeyin kendisine  kuruş kaybettirmeyeceğini bilir.

3 kuruşluk dünyada, 3 kuruş daha fazla kazanmak 3 için, 3 kuruşluk insan olmaya değer mi?.  Hangi etikete sahip olursanız olun önce insan olmayı öğrenmeniz lazım. Yıkıcı değil yapıcı olmak gerekir. Mülkün sahibi Allah'tır. Karunluk peşinde koşacağına insanlık peşinde koş ki 3 günlük dünya da giydiğin bir hırkanın hesabının sorulacağını bil.

Önce ahlak

“Sev bütün insanları, say bütün insanları,
Kin gütme, unut gitsin
geçmişte olanları,
Dürüst ol, insancıl ol düşün öbür dünyayı,
Bir karıncayı bile incitme sakın evlat,
Geçmişten geleceğe yaratılmış ne varsa,
Unutma ki hepsinin de bir sahibi var,
Kul kaderini yaşar bahtına ne çıkarsa,
Düşmez kalkmaz bir Allah unutma sakın evlat”

Android'de buton rengini değiştirme

Custom Button Özelliği


Eclipse'de buton gibi nesneler  standart görünüme sahiptir. Direkt olarak backcolor gibi bir özellik yoktur.

Butonların, oluşturacağımız xml still dosyaları ile farklı desen ve görüntüye sahip olmasını sağlayabiliriz.

Layout.xml dosyanıza herhangi buton ekleyelim

 
<Button
android:id="@+id/button"
android:layout_width="wrap_content"
android:layout_marginTop="8dp"
android:layout_height="wrap_content"
android:layout_below="@+id/view_pager"
android:layout_centerHorizontal="true"
android:background="@drawable/yuvarlak" />

 

 

Sitil dosyasını yuvarlak.xml dosyası şeklide oluşturmalıyız


 

 
<?xml version="1.0" encoding="UTF-8"?>
<shape
xmlns:android="http://schemas.android.com/apk/res/android">
<stroke
android:width="1dp"
android:color="#5D8AA8"/>
<corners
android:radius="7dp" />

<padding
android:left="1dp"
android:right="1dp"
android:top="1dp"
android:bottom="1dp"/>

<solid android:color="#505050"/>

</shape>

 

Text to Speech- Türkçe Metin Seslendirme

Android uygulamasında yazılan metni Türkçe olarak seslendirme çok soruluyor. Text to Speech yani yazılan metni sese çevirme işlemi de diyebiliriz.

Bunun için ücretli bazı uygulamalar olduğu gibi ücretsiz olan servisler de mevcut. Tabi bu servisi sadece Android'de değil Windows ve web uygulamalarında da kullanabilirsiniz.

 

Google'ın Text to Speech uygulaması

METNİ OKUYUN

Android'in kendi servisini kullanacak olursak aşağıdaki kod işimize yarayacaktır.

 

 

 
TextToSpeech     tts = new TextToSpeech(this, this);


Locale locale = new Locale("tr", "TR");
int result = tts.setLanguage(locale);

Artık uygulamamızda metin seslendirebiliriz.

Gesture Dedector-El hareketleri ile işlem

Android' de el hareketiyle aşağı  yukarı kaydırma işlemlerine Gesture denilir. Örneğin ListView nesnesinin aşağı yukarı kaydırıldığında herhangi bir işlem yapılmasını istiyorsak GestureDedector'u kullanabiliriz.
Şimdi uygulamaya listview eklerek başlayın. Daha önceki konularda ayrıntılı olarak bu objeyi incelemiştik.
Daha sonra Activity dosyamızın kod bloğuna aşağıdaki kodu eklemeleyiz.

 
        listem.setOnTouchListener(new View.OnTouchListener() {

public final static int FINGER_RELEASED = 0;
public final static int FINGER_TOUCHED = 1;
public final static int FINGER_DRAGGING = 2;
public final static int FINGER_UNDEFINED = 3;

private int fingerState = FINGER_RELEASED;



public boolean onTouch(View view, MotionEvent motionEvent) {

switch (motionEvent.getAction()) {

case MotionEvent.ACTION_DOWN:
if (fingerState == FINGER_RELEASED) fingerState = FINGER_TOUCHED;
else fingerState = FINGER_UNDEFINED;
break;

case MotionEvent.ACTION_UP:
if(fingerState != FINGER_DRAGGING) {
fingerState = FINGER_RELEASED;

// Your onClick codes

}
else if (fingerState == FINGER_DRAGGING) fingerState = FINGER_RELEASED;
else fingerState = FINGER_UNDEFINED;
//Dokunduğunuzda yapılacak işlem

wv.setLayoutParams(vc);

case MotionEvent.ACTION_MOVE:
if (fingerState == FINGER_TOUCHED || fingerState == FINGER_DRAGGING) fingerState = FINGER_DRAGGING;
else fingerState = FINGER_UNDEFINED;
break;

default:
fingerState = FINGER_UNDEFINED;

}

return false;
}
});

Resimleri GridView ile göstermek

 

Resimlerin kutular şekilden(thumbnails) göstermek için Android GridView nesnesi kullanılabilir. Gridview resimleri ekrana istediğiniz boyutta etikleri ile birlikte göstermeye yardımcı olur.

Örneğimize bakalım

package com.gridviewornek;

import java.util.ArrayList;

import android.app.Activity;

import android.os.Bundle;

import android.view.View;

import android.widget.AdapterView;

import android.widget.GridView;

import android.widget.Toast;

import android.widget.AdapterView.OnItemClickListener;

public class GridViewExampleActivity extends Activity {

/** Called when the activity is first created. */

private GridviewAdapter mAdapter;

private ArrayList<String> listCountry;

private ArrayList<Integer> listFlag;

private GridView gridView;

@Override

public void onCreate(Bundle savedInstanceState) {

super.onCreate(savedInstanceState);

setContentView(R.layout.main);

prepareList();

// prepared arraylist and passed it to the Adapter class

mAdapter = new GridviewAdapter(this,listCountry, listFlag);

// Set custom adapter to gridview

gridView = (GridView) findViewById(R.id.gridView1);

gridView.setAdapter(mAdapter);

// Implement On Item click listener

gridView.setOnItemClickListener(new OnItemClickListener()

{

@Override

public void onItemClick(AdapterView<?> arg0, View arg1, intposition,

long arg3) {

Toast.makeText(GridViewExampleActivity.this, mAdapter.getItem(position), Toast.LENGTH_SHORT).show();

}

});

}

public void prepareList()

{

listCountry = new ArrayList<String>();

listCountry.add("india");

listCountry.add("Brazil");

listCountry.add("Canada");

listCountry.add("China");

listCountry.add("France");

listCountry.add("Germany");

listCountry.add("Iran");

listCountry.add("Italy");

listCountry.add("Japan");

listCountry.add("Korea");

listCountry.add("Mexico");

listCountry.add("Netherlands");

listCountry.add("Portugal");

listCountry.add("Russia");

listCountry.add("Saudi Arabia");

listCountry.add("Spain");

listCountry.add("Turkey");

listCountry.add("United Kingdom");

listCountry.add("United States");

listFlag = new ArrayList<Integer>();

listFlag.add(R.drawable.india);

listFlag.add(R.drawable.brazil);

listFlag.add(R.drawable.canada);

listFlag.add(R.drawable.china);

listFlag.add(R.drawable.france);

listFlag.add(R.drawable.germany);

listFlag.add(R.drawable.iran);

listFlag.add(R.drawable.italy);

listFlag.add(R.drawable.japan);

listFlag.add(R.drawable.korea);

listFlag.add(R.drawable.mexico);

listFlag.add(R.drawable.netherlands);

listFlag.add(R.drawable.portugal);

listFlag.add(R.drawable.russia);

listFlag.add(R.drawable.saudi_arabia);

listFlag.add(R.drawable.spain);

listFlag.add(R.drawable.turkey);

listFlag.add(R.drawable.united_kingdom);

listFlag.add(R.drawable.united_states);

}

}
GridviewAdapter.java









GridviewAdapter.java







package com.technotalkative.gridviewexample;import java.util.ArrayList;

import android.app.Activity;

import android.view.LayoutInflater;

import android.view.View;

import android.view.ViewGroup;

import android.widget.BaseAdapter;

import android.widget.ImageView;

import android.widget.TextView;

public class GridviewAdapter extends BaseAdapter

{

private ArrayList<String> listCountry;

private ArrayList<Integer> listFlag;

private Activity activity;

public GridviewAdapter(Activity activity,ArrayList<String> listCountry, ArrayList<Integer> listFlag) {

super();

this.listCountry = listCountry;

this.listFlag = listFlag;

this.activity = activity;

}

@Override

public int getCount() {

// TODO Auto-generated method stub

return listCountry.size();

}

@Override

public String getItem(int position) {

// TODO Auto-generated method stub

return listCountry.get(position);

}

@Override

public long getItemId(int position) {

// TODO Auto-generated method stub

return 0;

}

public static class ViewHolder

{

public ImageView imgViewFlag;

public TextView txtViewTitle;

}

@Override

public View getView(int position, View convertView, ViewGroup parent) {

// TODO Auto-generated method stub

ViewHolder view;

LayoutInflater inflator = activity.getLayoutInflater();

if(convertView==null)

{

view = new ViewHolder();

convertView = inflator.inflate(R.layout.gridview_row, null);

view.txtViewTitle = (TextView) convertView.findViewById(R.id.textView1);

view.imgViewFlag = (ImageView) convertView.findViewById(R.id.imageView1);

convertView.setTag(view);

}

else

{

view = (ViewHolder) convertView.getTag();

}

view.txtViewTitle.setText(listCountry.get(position));

view.imgViewFlag.setImageResource(listFlag.get(position));

return convertView;

}

}

main.xml

?






<?xml version="1.0" encoding="utf-8"?><LinearLayoutxmlns:android="http://schemas.android.com/apk/res/android"

android:orientation="vertical"

android:layout_width="fill_parent"

android:layout_height="fill_parent">

 

<GridView

android:layout_height="wrap_content"

android:id="@+id/gridView1"

android:layout_width="match_parent"

android:numColumns="auto_fit"

android:horizontalSpacing="10dp"

android:verticalSpacing="10dp">

</GridView>

</LinearLayout>

gridview_row.xml







?xml version="1.0" encoding="utf-8"?><RelativeLayout

android:id="@+id/relativeLayout1"

android:layout_width="fill_parent"

android:layout_height="fill_parent"

xmlns:android="http://schemas.android.com/apk/res/android"

android:background="@drawable/border"

android:padding="5dp">

 

<ImageView

android:layout_height="64dp"

android:id="@+id/imageView1"

android:layout_width="64dp"

android:src="@drawable/icon"

android:layout_alignParentTop="true"

android:layout_centerHorizontal="true">

</ImageView>

 

<TextView

android:text="TextView"

android:layout_height="wrap_content"

android:id="@+id/textView1"

android:layout_width="wrap_content"

android:layout_below="@+id/imageView1"

android:layout_marginTop="2dp"

android:layout_centerHorizontal="true"

android:textSize="18sp"

android:ellipsize="marquee"></TextView>

 

 

</RelativeLayout>


Örneği buradan indirebilirsiniz.
https://github.com/PareshMayani/Android-GridView-Example